Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (12) (Harun 22 Y., İzmir)
Resepsiyondaki
kız bize bir Family Suit vermişti. Süit'te biri büyük, diğeri
küçük olmak üzere iki oda, bir oturma / TV seyretme kısmı ve Jakuzisi
olan büyükçe bir banyo vardı. Zeynep Süit'in lükslüğünü hayran hayran incelerken,
Mürüvet ağlayan çocuğunun derdine düşmüştü.
"Çocuğu emzirmem lazım!" diyerek, koltuklardan birine
oturdu ve bize sırtını döndü. Buraya sikişmeye
gelmiştik, ama Mürüvet çocuğunu yanımızda emzirmeye utanıyordu.
Ben de Zeynebin elinden tutup, "Gel aşkım, biz yan tarafa
geçelim de Mürüvet çocuğunu rahat rahat emzirsin!" dedim. Zeyneple
çift kişilik yatağın olduğu büyük odaya geçtik.
Zeynebin ilk
söylediği şey, fısıldayarak, "Mürüvet bakire
olmadığımı bilmesin lütfen!" oldu. "Tamam!"
dedim ve başından eşarbını çıkarıp
yatağa bıraktım, ayakta öpüşmeye başladık.
Öpüşürken ben de biryandan Zeynebin gömleğini ve eteğini
çıkarıyordum. Zeynep karşımda sütyen külot kaldığında,
yatağa oturttum ve kendim de Boxerime kadar soyundum. Yarağım
yine çadırı kurmuştu. Ben de yatağa yanına oturup,
öpüşerek uzandık. Öpüşürken elimi Zeynebin bacak arasına
attığımda külodu ıslanmıştı. Zeynebin
külodunu ve sütyenini hemen çıkarmak istemiyordum, sakin sakin,
tadını çıkara öpüşüyor, sevişiyorduk. Zeynep de elini
Boxerimin üzerinden yarağıma atmış, çekiştirip
duruyordu. Anlıyordum Zeynebi, arabada benim azdığım gibi,
şimdi o da azmıştı. Aslında ben ondan daha
sabırsızdım, ama Mürüvet de işini bitirip gelsin, icraata
üçümüz birden başlayalım diye ağırdan alıyordum.
15-20 dakika
sürmüştü Mürüvet'in çocuğu emzirmesi ve uyutması. Bizim
yanımızda geldiğinde ise, heyecandan alt dudağını
emiyordu. Mürüvet'e, "Gel aşkım!" diyerek ayağa kalktım.
Mürüveti'n gözleri önümde kurduğum çadırda idi. Ayakta Mürüvet'e
sarılıp, dudaklarına yumuldum. Öpüşürken kalkık
yarağım Mürüvet'in göbeğine değiyordu. Aynı Zeyenebe
yaptığım gibi, Mürüveti de sütyen külotla bırakana kadar
soydum. Sonra elinden tutup yatağa, Zeynebin yanına uzandık. Ben
ortalarındaydım. Biraz birini öpüyordum, biraz diğerini. Biriyle
öpüşürken, öbürünün vücudunu okşuyordum. Mürüvetin de külodu
ıslanmıştı. Merak ediyordum, acaba ben demeden hangisi
sütyenini ve külodunu ilk çıkaracak diye.
Mürüvet
çıkardı ilk, önce sütyenini, sonra da külodunu. Ben de, demin
çocuğunu emzirdiği göğüslerini tek tek ağzıma
alıp emmeye başladım. Mürüvet de bu sırada hafiften
inleyerek, amını dizime sürtüyor, bir elini de boxerimin için
sokmuş, yarağımı sıvazlıyordu. Zeynep ise (Mürüvet'in
varlığından dolayı) utangaçlığını
atamamış, sadece bakıyordu bize. Mürüvet'in göğüslerini
emmeyi bırakıp, boxerimi çıkardım ve Zeynebe, "Sen de
çıkar şunları!" dedim, küloduyla sütyenini işaret
ederek. Şimdi Zeynep de bizim gibi çırılçıplak
kalmıştı. Ama Zeynep nedense halen biraz tutuk
davranıyordu. Bu sefer Zeynebin amını elleyerek göğüslerine
yumuldum. Zeynep saçlarımla oyunuyordu ben göğüslerini emerken.
Mürüvet'in de eli vücudumda gezinirken, biryandan da omuzlarımı,
sırtımı ve belimi öpüyordu.
Mürüvet elini
yarağıma atıp okşamaya başladığında,
"Ağzına alsana!" dedim. Mürüvet suratıma garip garip
bakarak, "Anlamadım?" dedi. "Yarağımı
ağzına al, yala!" dediğimde, suratını
buruşturup, "İğhhhh, yarak ağza alınır
mı be?" dedi. "Kızım kocanla hiç mi
yalamadınız birbirinizin amını sikini?" dedim. Mürüvet
yeniden, "İğhhhh! Saçmalama be, çok iğrenç!" dedi. Ben
de, "Kusura bakma Mürüvet ama, kocan malın tekiymiş! Bak ne
göstereceğim!" dedim ve yataktan kalktım. Gittim Laptopu
açtım, Nurcan'la çektiğimiz videoda 69 yaptığımız
kısmı buldum. O videoyu okadar çok seyretmiştim ki, nerdeyse her
saniyesini, her karesini ezberlemiştim. Yatağa getirip, sesini
açarak, tam ekran oynattım.
İkisi de
şaşkınlıkla ve ağzıları açık
seyrediyordu ben Nurcan'ın amını yalarken, Nurcan'ın da
yarağımı somuruşunu ve zevkten çılgın gibi
inleyişlerini. Nurcan'ın yalanarak orgazm oluşunu, benim
Nurcan'ın ağzına boşalışımı,
Nurcan'ın döllerimi yutuşunu da seyrettirdikten sonra videoyu
kapattım. Kapattığıma üzülmüşlerdi, "Yaa kapatma,
sikiştiğinizi de seyredelim!" dedi Mürüvet. Ben de, "Hepsini
seyretmek saatler sürer, odayı saat 12:00'den önce terketmemiz gerekiyor!
Ama size başka birşeyler göstereyim!" dedim. Şifreli
isimler vererek dosyaladığım (ve Zeynebin
olmadığı) fotoğraflardan açtım, köyde siktiğim
kızları gösterdim. Resimlere bakarken Zeynep kendi resimlerinin de
geleceğini zannederek telaşlanmış ve
kıpkırmızı olmuştu. Mürüvet ise
tanıdığı kızları gördükçe, "Vayy orospu,
vayy!" diye hayretini gizleyemiyordu. Belli ki hiç ummadığı
kızlar vardı siktiklerim arasında.
Açtığım
resimler bitince, "Daha başka siktiklerim de var köyden, 4 tane daha,
ama onların resimleri yanımda yok şu anda!" deyince, Zeynep
oldukça rahatlamıştı. Laptopu kapattım, masaya
bıraktım geldim. Mürüvet, "Kim o diğer dört tanesi?"
diye sorunca, "Valla isimlerini bilmiyorum, kim olduklarını
sormadan siktim işte!" dedim. Mürüvet gülerek, "Kim olduklarını
tahmin edebiliyorum! Biri kesin Keş Abdi'nin kızı Kevser! Biri
de bizim Çakırların Gelini Seda'dır mutlaka! Hurdacı
Şevki'nin karısı Menekşe'yi de sikmişsindir! Dördüncüsü
de Gazi'nin kızı Süheyla'dır!" dedi. Bu
saydıklarını sikmemiştim, ama renk vermedim, "Valla olabilir,
isimlerini bilmiyorum!" dedim. Ve bu isimleri beynimin bir köşesine
'Sikilecekler' listeme not ettim.
"Şimdi
bırakın siktiklerimi de, biz kendi sikişimize bakalım,
vaktimiz azalıyor!" dedim ve Zeynebi 69 olacak şekilde üstüme
ters aldım. Zeynebin amını yalamaya başladım. Zeynep
sadece yarağımı okşuyordu. Mürüvet ise
yanıbaşıma uzanmış, tiksinir gibi yüzünü
buruşturarak, pür dikkat ve şaşkınlıkla, benim Zeynebin
amını iştahla yalamamı izliyordu. Ben de arada bir Zeynebin
klitorisini dudaklarımın arasına alıp sündürüyordum, sonra
tekrar dilimi amına sokup çıkarıyor, sonra da am
dudaklarını emiyordum. Orta parmağımı amının
sularına bulayıp, yavaşça göt deliğine soktuğumda,
Zeynep önce hafif bir, "Ihhh!" çekti, sonra da amını
suratıma hızlı hızlı sürtmeye başladı. Parmağım
götünü, dilim de amını sikiyordu ve Zeynebin kısık
kısık inlemeleri artarak yükselmiş, küçük
çığlıklarla orgazm olmaya yaklaşıyordu.
Zeynep orgazm
olmadan amını yalamayı bıraktım ve
"Yarağımı ağzına al!" dedim. Zeynep
yarağımı ağzına alınca, ben de amını
yalamaya devam ettim. Şimdi Zeynep de yarağımı acemice, ama
iştahlı bir şekilde yalıyordu. Birkaç dakika bu böyle devam
etti, ama birden yarağımı ağzından çıkardı
ve inleyerek, çığlıklar atarak orgazm oldu. Amının
suları ağzıma yüzüme akarken, ben de amını şapur
şupur yalamaya devam ediyordum. Zeynep, "Yeter, yeter!" diye
inleyerek üstümden kalkmaya çalışınca bıraktım. Zeynep
terden sırıl sıklam olmuş bir halde kendini yatağa
attığında, halen burnundan soluyordu. Mürüvet'in ise alt
dudağı, bizi izlerken sürekli ısırdığından
nerdeyse morarmıştı.
Dizlerimin üstüne
doğrularak Zeynebin başucuna yanaştım ve
yarağımı ağzına verdim. Mürüvet de iyi görebilmek için
bizim yanımıza yaklaşmıştı. Zeynep
yarağımı yalarken saçlarını elime dolayıp,
kafasını yarağıma bastırdım. Şimdi
yarağım yarısına kadar ağzına girip
çıkıyordu. Fazla dayanamadım ve "Hazır ol,
geliyorum!" diyerek Zeynebin ağzına
fışkırttım döllerimi. Döllerim birden
gırtlağına çarpınca Zeynep irkildi ve kafasını
geri çekmek istedi. "Yut hepsini aşkım!" diyerek
saçlarını bırakmadım. Zeynebin gözlerinden birkaç damla
yaş geldiyse de, öğüre öğüre yuttu döllerimi. Boşalmam
bitince saçlarını bıraktım ve "Harikasın
aşkım!" diyerek alnına bir öpücük kondurdum. Döller
akmasın diye, Zeynep elini çenesine tutarak, ben de elimi
yarağımın başının altına tutarak
kalktık, temizlenmeye banyoya gittik.
Çabucak bir
duş alıp odaya geri geldiğimizde, Mürüvet halen alt
dudağını ısırarark yatağın kenarında
oturuyordu. Amının kıllarını gizlemek istercesine bacak
bacak üstüne atmıştı. Sıranın kendisine geldiğini
bildiğinden Mürüvet şimdi daha bir heyecanlıydı. Onunla da
69 yapmak istiyordum, ama yarağım inmişti. Ben de
dudaklarına yapıştım önce, bir süre ateşlice
öpüştük. Sonra süt dolu memelerini yoğurup, öpüp, yalayıp,
emerek, Mürüvet'i sırt üstü yatırdım. Daha memeleriyle
ilgilenirken kısık kısık inlemeye
başlamıştı Mürüvet. Memelerinden göbeğine, ordan da
yavaş yavaş öpüp yalayarak kıllı amına indim. Zeynep sikişeceğimizi
umduğundan hazırlıklıydı, amını kaymak gibi
yapmıştı. Mürüvet'in ise sikişeceği hiç aklından geçmediğinden
olsa gerek, amının kıllarını kesmemişti. Dilimi
ve dudağımı direkt amına değdirmiyordum, amına
yakın yerleri, baldırlarının iç
kısımlarını öpüp yalıyordum. Amının
kıllarını dişlerimimin arasına
sıkıştırıp hafif hafif çekiştiriyordum. Dilim
amına yaklaştıkça Mürüvet belini yükseltiyor, adeta
amını ağzıma vermeye çalışıyordu. İstemiyormuş
gibi görünse de, amının yalanmasının nasıl birşey
olduğunu merak ediyordu.
Mürüvet'e daha
fazla işkence çektirmeden, dudaklarımı amına
yapıştırdım. O anda Mürüvet resmen elektriğe
çarpılmış gibi irkildi. Dilimi amının dudakları
arasından kaydırıp, amının deliğine sokup
çıkarmaya başladığımda ise, ufaktan inlemeye
başladı. Daha yarım saat önce am yalama konusunda,
"İğhhh..." diyen Mürüvet, şimdi aldığı
zevkten çığlık atarak, kafamı amına
bastırıyor, yatakta resmen kıvranıyor,
yavaşladığım zaman da, "Durma kurban olurum, devam
et!" diye yalvarıyordu.
Bu arada benim
yarak da yeniden kalkmış, eski sertliğine
ulaşmıştı. Aynen Zeynebe yaptığım gibi,
Mürüvet de orgazm olmadan amını yalamayı bıraktım ve
Mürüvet'i 69 olacak şekilde üstüme aldım. Mürüvet demin Zeynepten
gördüğü için, ben daha birşey demeden amını suratıma
bastırarak, yarağımı yalamaya başladı. Ama yarağımın
sadece kafasını yalıyordu, onu da ürkekçe yapıyordu. Ben
onun amını yalamaya başlayınca, o da
yarağımı emmeye, somurmaya başladı. Çok acemiceydi ve
bazen dişleri değiyor, yarağımın başını
acıtıyordu, ama olsun, başlangıç için fena
sayılmazdı. Parmağımı götünün deliğine sokmaya
çalıştığımda, yarağımı
ağzından çıkarıp, "Yapma!" diye uyardı. Bunu
bir kez daha denediğimde, yine aynı şekilde uyarınca,
parmağımı götünden çektim, ama Mürüvet'i de üstümden
kaldırdım.
Mürüvet götüne
parmak sokturmadığından dolayı kendisine
kızdığımı sanmıştı. "Yaa niye
hemen kızdın canım? Kızma lütfen, ordan çok
acıyormuş!" dedi. Oysa kızmamıştım, amını
sikerek orgazm edecektim onu, onun için kaldırmıştım
üstümden. "Saçmalama, gördün işte, Zeynebin götüne de
parmağımı soktum! Parmak sokunca acımaz, fakat sikerken
biraz acıyacak, hadi domal!" dedim. Mürüvet telaşla, "Götten
mi sikeceksin? Yaa, ordan hiç yapmadım!" diyerek domalmak istemedi.
"Götünü şimdi sikmeyeceğim, hadi domal aşkım,
amını sikeceğim!" dediğimde, yüzünde
inanmamış gibi bir ifadeyle domaldı.
Domalınca, götünün
yanaklarını iki elimle ayırıp, amını biraz daha
yaladım. Arada bir de dilimi göt deliğine de değdirip, ilerde götten
de zevk alacağının avansını veriyordum. Sonra
yarağımı elime alıp, am dudakları arasından
kaydırarak, amına kökledim. Amına ilk girerken Mürüvet önce
biraz ıhıladı, kimbilir ne zamandan beri sikilmediği için
amı bakire kız amcığı gibi daracaktı. Hepsi
girdikten sonra derin bir, "Ohhhh!" çekti. Biraz içinde bekleyip,
amına pompalamaya başladım. 4-5 dakika geçmeden Mürüvet
çarşafı tırmalıyordu. İnlemeleri de yükselmişti.
En sonunda Mürüvet, "Ohhh, Harunn! Harunnn!" diye ismimi
sayıklayarak orgazm oldu. Orgazm olduğundan dolayı enerjisini
kaybetmiş dizleri ve kolları titriyordu domalmış haldeyken.
Ben birkaç
giriş çıkış daha yaptım amına, sonra çektim
çıkardım yarağımı. Mürüvet de hemen yüzüstü yatağa
yapıştı. Halen kısık kısık inlemeye devam
ediyordu. Mürüvet orgazm olup rahatlamıştı, ama benim
boşalmama daha vardı. Zeynebi sikecektim. Fakat Mürüvet bakire
olmadığını anlamasın diye Zeynebin götünü sikecektim.
Kazık gibi yarağımı sıvazlayarak kalktım,
yatağın öbür tarafına, Zeynebin yanına geçtim. Mürüvet'in
duyması için, Zeynebe, "Hadi aşkım yarağımı
ıslat ta, götünün bekaretini alayım!" diyerek yarağımı
ağzına verdim. Zeynep biraz yalayıp ıslattıktan sonra,
"Yeter bu kadar, hadi domal aşkım!" dedim.
Zeynep
domaldı. O sırada ölü gibi yatan Mürüvet merakından
doğrulmuştu, belli ki Zeynebin götünü nasıl siktiğimi
görmek istiyordu. Zeynebin arkasına yanaştım ve göt
deliğine bolca tükürük bırakıp, yarağımın
başını dayadım. Daha önce Zeybebi götten siktiğimde
çok kolay girmiştim, ayrıca Zeynebin götü benden önce de sikilmeye
alışıktı. Ama yine de numaradan, "Acıtma nolursun!"
dedi. Ben de, "Korkma aşkım, fazla acımayacak! Çok
acırsa söyle!" dedim. Mürüvet'e sanki tiyatro oynuyorduk.
Yarağım yine kolayca girmişti götüne, ama Zeynep numaradan biraz
ıhıladı. Ben de tiyatroya devam edip, "İlk sefer hep
böyle biraz acır aşkım! Kasma kendini, gevşek bırak, birazdan
alışınca müthiş zevk alacaksın!" dedim ve
yavaştan götüne pompalamaya başladım.
Mürüvet heyecanla izliyordu.
Mürüvet'e, "Bak gördün mü, çok acısa Zeynep dayanamazdı!"
dedim ve Zeynebin götüne pompalamaya devam ettim. Bir ara pompalamayı
bıraktığımda Zeynep ekmeğime yağ sürdü ve kendisi
götünü bana hızlı hızlı çarptırmaya başladı.
Bu kız harbiden götünün sikilmesinden zevk alıyordu.
İnlemesinden de belli oluyordu bu. Daha fazla zevk alması için elimi
alttan amına attım ve klitorisini okşadım. Zeynebin
inlemeleri çığlıklara dönüştü, orgazm olmak üzereydi. O
anda onu amından sikerek orgazm etmeyi çok istiyordum, ama Mürüvet
baktığı için yapamadım. Zeynep orgazm olunca, ben de
inleyerek götünün içine fışkırttım döllerimi.
Götünde biraz daha
kalıp, yarağımı yavaşça çekip çıkardım. Döllerin
yatağa akmasını istemiyordum, "Kımıldama!"
deyip yataktan indim, banyoya gidip, biraz tuvalet kağıdı
koparıp geldim, verdim kedisine. Zeynep tuvalet
kağıdını götüne tutarak indi yataktan, banyoya temizlenmeye
gitti. Ben de Mürüvet'e göz kırpıp, "Sonra senin götünü de böyle
sikeceğim aşkım! Hadi gel, hep beraber yıkanalım!"
dedim. Mürüvet'in elinden tutup kaldırdım, Zeynebin yanına banyoya
gittik. Üçümüz birlikte güzelce yıkandık.
Banyodan
çıktığımızda saat 11:15 olmuştu, odayı
boşaltmak için 45 dakika vaktimiz vardı daha. Üçümüz de çırılçıplak
yatağa uzandık, yarım saat öpüşüp elleştik, biraz
konuştuk. Giyinmeden, telefonumla önce ikisinin yanyana çıplak
resimlerini çektim bol bol. Sonra da telefonu Zeynebe verip, Mürüvet'le beni çıplak
öpüşürken, elleşirken çektirdim.
Saat 11:40 gibi odadan
çıktık, aşağıya indik. Resepsiyona doğru
yürürken, deminki kızın yanında başka bir kız daha
vardı, bizi görünce birşeyler fısıldaştılar. Hatırlamıştım
o ikinci kızı, Nurcan'la geldiğimizde görmüştüm. Muhtemelen o da
beni hatırlamış olmalıydı ve şimdi Nurcan'a hiç
benzemeyen iki kadınla otelde ne işimin olduğunu
düşünüyordu. Üstelik yanımdaki kadının birinin kucağında
bir çocuk vardı. Anahtarı teslim ettikten sonra, 50 Euro çıkardım ve kızlara gülümseyerek, "Bu sizin için!" deyip, Tip Box'a attım. Kızlar da bana gülümseyerek teşekkür edip, "Yine bekleriz
efendim!" dediler.
Otelden
çıkıp arabaya yürürken, Mürüvet, "Oha! Lan oğlum manyak mısın,
niye okadar bahşiş verdin orospulara? Onları da mı
sikeceksin yoksa?" dedi. Mürüvet'e cevap olarak sadece gülümsedim, içimden
de (Ramazan çavuş sağ olsun!) dedim. Bindik arabaya ve tekrar İzmir
otoyoluna çıktık. Kuşadası'na, Zeynebin
nişanlısının yanına uğrayacaktık ilk önce...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|