Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (24) (Harun 22 Y., İzmir)
Banyoya girip, kapıyı kapattım ve soyundum. Duşu açtım, su akmaya başlamıştı. Fakat duşa girmeden önce banyo dolabını açıp baktım. Temiz havlulardan başka neler
var diye merak etmiştim. İki kutu Ped, pempe bir traş
bıçağı, saç boyası, ağda malzemesi, bebe
yağı ve birkaç tane de krem vardı. Birgül biraz önce banyo
yapmıştı, mutlaka iç çamaşırlarını değiştirmiş
olmalıydı. Dolabı kapatıp, kirli sepetini
karıştırdım. Yıkanacak tişörtünün altında
giyilmiş sütyeniyle külodunu buldum. Dantelli, beyaz, tanga bir külottu.
Külodunu alıp şöyle bir inceledim ve geri yerine bıraktım.
Birgül'ün külodunu elime almak bile yarağımı kazık gibi
yapmaya yetmişti. Kalkmış yarağımı
sıvazlayarak duşa girdim. Sıcak suyun altında güzelce
yıkandım. Buna ihtiyacım vardı, sikiştikten sonra
yıkanmayınca taşaklarım yapış yapış
olmuştu, hafiften kaşınmaya da başlamıştı.
Duş
alırken bir ara 31 çekmek geçtiyse de aklımdan, 31 çekmeden duştan
çıktım. Dolaptan temiz bir havlu alıp kurulandım. O
sırada Birgül banyonun kapısını tıklattı ve "Çıktın
mı, bir şey soracaktım?" diye seslendi. Havluyu belime
dolayıp kapıyı açtım. Birgül'ün elinde birşeyler
vardı. "Bunlar sana olur mu acaba?" diye sordu. Verdiği
tişörtü, boxeri ve eşofman altını alıp, "Bir
deneyim, kimin bunlar?" diye sordum. Birgül soruma cevap vermeden,
"Sen bir giy bakalım, olacak mı?" dedi ve banyonun kapısını
kapatıp gitti. Verdiklerini giydim. Hepsi de biraz dar gelmişti, ama
yine de idare ederdi.
Banyodan
çıktığımda Birgül sofrayı
hazırlamıştı. Makarnayı tabaklara servis yaparken,
"Mmmhhh, nefis görünüyor!" dedim. O da teşekkür edip,
"Nasıl, oldu mu verdiklerim?" diye sordu. "Biraz küçük
geldiler, ama hiç yoktan iyidir. Kime ait ki bunlar?" dedim. Birgül,
"Ex sevgilimin... 2 ay oldu ayrılalı, ama daha gelip
eşyalarını almadı orospu çocuğu!" dedi, sonra
hemen, "Ayy çok özür dilerim yaa, küfür etme
alışkanlığım yok, ağzımdan kaçtı!"
dedi. Ben de gülümseyerek, "Sorun değil! Senin gibi bir kızdan
ayrıldıysa küfürü hak ediyor demektir!" dedim.
Oturduk, önce
karnımızı doyurduk. Yemeğimizi yerken birer duble Rakı
götürmüştük. Sofrayı kaldırırken yardım etmek istedim.
Birgül, "Bak işte olay budur yaa! Sen bana misafir gelmişsin ve
yardım ediyorsun!" dedi. "Ne var ki bunda?" dediğimde,
"Öyle deme, böyle şeyler benim için çok şey ifade ediyor!"
dedi. Birgül'ün damarını bulmuştum, biraz damarına basmaya
karar verdim, "Ex sevgilin yapmıyor muydu böyle şeyleri?"
dedim. "Nerdeee? Bir sefer yaa, sadece bir sefer kalk bir şeyin
ucundan tut yaa! Ama yok, nerdeee? Öküz işte!" dedi. Sofrayı
kaldırdıktan sonra salona geçip, karşılıklı
Çekyatlara oturduk. Ufaktan ikinci duble Rakı'larımızı
yuvarlarken, kasıtlı olarak Birgül'ü Ex sevgilisi hakkında
konuşturuyordum. Birgül de anlattıkça anlatıyor, içini
döküyordu. Üçüncü dublelerimiz bittiğinde Birgül'ün anlatacaklarının
sonu gelmeyecek sandım. Kız harbiden çok dertliydi ve konuşmaya
ihtiyacı vardı. Dinleyecek birini de bulmuştu.
Birgül yarım
saatten fazla konuştuktan sonra, "Ee, sen anlat, Halime olayı ne
iş?" dedi. "Halime benim sözlümün, daha doğrusu imam
nikahlı karımın teyzesinin kızı olur..."
dediğimde, Birgül, "Bunları geç, bunları biliyorum, Halime
anlatmıştı bunları. Otelde
karşılaştığınız günden itibaren Halime'nin
ağzında varsa yoksa sen! Aranızda başka ne var, sen onu
anlat bana!" dedi. Şimdi ben Birgül'e tatmin edici bir cevap
vermezsem işi berbat edeceğimi biliyordum. Zaten Birgül Halime'ye
evinin anahtarını verirken sikişeceğimizi tahmin etmiş
olmalıydı ve benden bunu onaylamamı bekliyordu.
Onun için
açık konuşmaya karar verdim ve "Halime'yle ilk defa burda
seviştik!" dedim. Birgül, "Vayy, bak sen bizim Halime'ye!"
dedi, sonra da, "Yaa ben Halime'yi bakire biliyordum, bakire değil miymiş?"
diye sordu. "Halen de bakire zaten!" dedim. "Haa anladım,
yüzeysel seviştiniz yani?" dedi. Birgül'le muhabbetimiz artık
geri dönüşü olmayan bir yola girmişti. "Yok, anal seks
yaptık!" dediğimde, "Hımm, anladım!" dedi. Birgül
sanki duymak istediğini duymuş gibiydi.
Biraz sessizlikten
sonra, Birgül, "Peki bizim kursta ne arıyordun?" dedi. Ben
bilgisayar kursunu satın aldığımı anlatayım
mı anlatmayım mı diye düşünürken, Birgül bu
sessizliğimi kendince yorumlayarak, "Yok artık! Firdevs'i de
beceriyorum deme, valla inanmam!" dedi. Ben aslında Firdevs olayından
hiç söz etmek istemiyordum, ama Birgül'le muhabbetimizin bu istikamette devam
etmesi için, "Onunla da seviştik!" dedim. "Ay
inanmıyorum valla! Beni işletiyorsun değil mi?" dedi.
"Neden işleteyim seni? Gerçek söylüyorum!" dedim. "Nerden
tanıyorsun ki Firdevs'i? O da mı akraban falan oluyor?" diye
sordu. "Yok, onunla bugün tanıştık!" dedim. "Yeme
beni! Bugün tanıştın ve becerdin haa?
İnanmıyorum!" dedi.
Sehpadan
telefonumu aldım ve Firdevs'in resimlerinin olduğu dosyayı
açıp, "Gel, kendin gör!" dedim. Birgül heyecanla oturduğu
Çekyattan kalkıp benim yanıma geldi oturdu. Telefon benim elimdeydi, resimleri
görmek için iyice sokulmuştu bana. Birgül resimlere bakarken bir elini
dizime koymuştu. Ben de çaktırmadan onun henüz tam
kurumamış saçlarının kokusunu içime çekiyordum. Ayrıca
yarağım da sertleşmeye başlamıştı. Birgül
resimlere baktıktan sonra, "Versene şunu!" diyerek telefonu
elimden aldı ve resimleri bir kez de büyütüp baktı. Sonra da,
"Firdevs'i de mi arkadan... yani analdan yaptın?" dedi. Bunu
derken dizini bacağıma sürttüğünün farkında değildi. Ayrıca
Birgül'ün anal sekse olan ilgisi dikkatimi çekmişti.
Ben artık
iyice raydan çıkmak üzereydim, yarağım da çadırı
kurmuştu. Muhtemelen Birgül'ün de amı sulanmıştı. Bu
işin artık sikişmeye doğru gittiği belli olmuştu.
"Yok, Firdevs'i amından siktim, götü bakireymiş!" deyip,
Birgül'ün elinden telefonu aldım ve sehpaya koydum. O sırada Birgül
önümdeki çadırı farketmiş ve gözünü yarağıma diktmişti.
Artık harekete geçmenin zamanı gelmişti. Bir elimi
sırtına atıp, hafif hafif beline doğru okşayarak,
"Peki senin hangi deliğin bakire aşkım?" diye sordum.
Birgül kafasını yukarı kaldırıp, "Benim de arka
deliğim bakire!" diyerek gülümseyince, ben de, "Sorun
değil, bozarız!" deyip dudaklarına yumuldum. Ve
ateşlice öpüşmeye başladık.
Nasıl olsa
tüm gece bizimdi, onun için acele etmeden, tadını çıkara
çıkara öpüşüyor, bir taraftan da eşofmanının üzerinden
götünü okşuyordum. Bir ara telefonum çaldı, ama
aldırış etmeden öpüşmeye devam ettik. Telefonum sustuktan iki
dakika sonra tekrar çaldı. Ben yine aldırış etmedim. Ama
telefonun ısrarla çalması Birgül'ü rahatsız etmişti,
"Cevap ver istersen!" deyip telefonuma uzandı ve ekranına
bakıp, "Meltem diye biri arıyor!" diyerek telefonumu verdi.
Ben de, "Siktir et şimdi Meltem hanımı!" deyip geri
koydum sehpaya. Tekrar öpüşmeye devam edeceğimde, Birgül, "Dur
bir dakika yaa, bu Meltem, yoksa bizim Meltem hoca mı?" dedi.
"Evet Meltem hoca, ama siktir et!" dedim, yeniden öpmek istedim. Ama Birgül,
"Ne istiyor o orospu senden?" dedi.
Canım
sıkılmıştı, "Bilmiyorum! Hem neden ona orospu
diyorsun, ne orospuluğunu gördün?" dedim. Birgül, "Yok yani, bir
orospuluğunu falan görmedim de, ama derste erkek kursiyerlere
yaklaşımı bir acayip! Canımlı cicimli konuşmalar,
frikik vermeler, kürsüye domalmalar falan! Bütün erkeklerin aklını
başından alıyor! Hani ne bileyim, hareketleri aynı orospu
gibi!" dedi. Birgül Meltem hanımı kıskanıyor ve bana
kötülemeye çalışıyordu. Biz konuşurken telefonuma mesaj
geldi, muhtemelen Meltem hanımdandı. Birgül de aynı şeyi
düşünmüş olmalı ki, "Yaa ne istiyor bu karı
senden?" diyerek yine telefonuma uzandı ve "Mesajı
açabilir miyim?" dedi.
Doğrusu ben
de merak etmiştim, "Aç bakalım!" dedim. Mesajı
açtığında, Meltem hanım (Neler
kaçırdığını bilmiyorsun!) yazıyordu. Biz bu
mesajı okurken, Meltem hanımdan ikinci bir mesaj geldi. İkinci
mesajda bir resim ekli olması beni acaip
heyecenlandırmıştı. Telefonu Birgülün elinden alıp açtım
resmi. Fakat hayal kırıklığına uğradım.
Meltem hanım bana yaptığı yemeklerin resmini
göndermişti. Yemekleri ve sofrayı epey bir özenle uğraşarak
hazırladığı belli oluyordu. Birgül, "Bak sen şu
kart orospudaki numaralara, seni yatağa atabilmek için bütün hünerlerini
sergilemiş! Orospu yaşından utanmasa, sana amının
götünün resmini yollayacak nerdeyse!" dedi.
Birgül'ün Meltem
hanım hakkında böyle konuşması canımı
sıkıyordu, "Bak sinirleniyorum ama!" diyerek telefonu
elinden alıp sehpaya bıraktım ve "Ben bu gece seninle
birlikte olabilmek için Meltem hanımı ektim! Bunu
yaptığıma pişman etme beni!" dedim. Birgül, "Tamam
tamam, kızma aşkım! İnan pişman olmayacaksın, onun
sana sunabileceklerinden daha fazlazı var bende!" deyip
dudaklarıma yumuldu ve yeniden öpüşmeye başladık.
Dudaklarımı kemirircesine öperken, kendisini tercih ettiğim için
adeta teşekkür ediyordu.
Bir süre daha
öpüştükten sonra, Birgül, "Hadi gel aşkım!" deyip
kalktı, elimden tutarak yatak odasına götürdü. Yatağın
yanında ayakta öpüşerek soyunduk, ben boxerle, Birgül de sütyen
külotla kalmıştı. Beni yatağa sırtüstü uzattı ve
ayakucuma geçip, boxerimi indirip çıkardı ayaklarımdan. Sonra
dizlerinin üzerinde yatağa, bacaklarımın arasına
yerleşip, bir süre
yarağımı okşadı. Yarağımın
başına da arada sırada öpücükler konduruyordu. Derken
ağzına alıp sakso çekmeye başladı. Şimdi bir
eliyle de taşaklarımı okşuyordu. Birgül sanki bana Meltem
hanımdan daha iyi olduğunu ıspat etmeye çalışır
gibiydi. Meltem hanımı bilmiyordum, ama Birgül harbiden iyi sakso
çekiyor, iliğimi kurutacakmış gibi emiyordu
yarağımı.
Kolundan tutup, "Ben
de senin amını yalamak istiyorum aşkım, 69
olalım!" dedim. Birgül hemen doğrulup yataktan indi, sütyenini
ve külodunu çıkarıp, ters olarak üzerime geçti.
Kasıklarından tutup çekerek amını biraz yüzüme
yaklaştırdım. Amı kaymak gibiydi, yeni traş etmiş
olmalıydı. Amının dudaklarını parmaklarımla
ayırıp, sulanmış içlerine dilimi değdirdiğimde
Birgül önce bir, "Ohhh!" çekti, sonra yarağımı tutup
ağzına aldı ve emmeye başladı. Belini de yukarı
aşağı oynatarak amını dilime bastırıyordu. Amını
yalarken orta parmağımı da ilk boğumuna kadar götünün
deliğine soktuğumda, artık Birgül hem inlemelerini
artırmış, hem de yarağımı asılarak emiyordu.
Öyle ki, "Yavaş, koparacaksın!" diye uyarmak zorunda
kaldım.
Birgül'ün
amını suratıma sürtmesini hızlandırmasıyla orgazm
olacağını hissettim. Ben de boşalmaya
yaklaşmıştım. Ve bir iki dakika içerisinde birlikte
boşaldık. Ben onun ağzına patlamıştım, o da
orgazm sularını yüzüme bırakmıştı. Birgül biraz o
pozisyonda kalıp, kendine geldikten sonra, doğrulup döndü. Beni öpmek
için yaklaştığında, "Git ağzını yüzünü
yıka gel!" dedim. Ağzına yüzüne hep döllerim
bulaşmıştı. Birgül, "Tamam aşkım!"
deyip yataktan indiğinde, salonda yine telefonum çalıyordu. Muhtemelen
yine Meltem hanım arıyordu, ama benim bu anda onunla konuşmaya
niyetim yoktu.
Birgül ise banyoya
gitmek yerine, salondan telefonumu alıp gelmişti. "Nurcan diye
biri arıyor, ben konuşayım mı?" dediğinde,
"Saçmalama, ver şunu!" deyip yataktan fırladım,
elinden aldım telefonu. "Sesini çıkarma!" deyip açtım
telefonu ve Nurcan'la konuşmaya başladım. Birgül ne
konuştuğumuzu dinlemek için yanıma yaklaşınca, Nurcan'a,
"Bir saniye aşkım!" deyip elimle telefonun mikrofonunu
kapatıp, Birgül'e, "Sen gidip ağzını yüzünü
temizlesene!" dedim. Birgül suratını ekşitip,
"İyi be, iyi!" deyip gitti. Ben de rahat rahat konuştum
Nurcan'la.
Birgül banyoda
işini bitirmiş, ama yanıma gelmemişti. Kalktım salona
baktım. Birgül kendine bir duble Rakı doldurmuş, bir de sigara
yakmış içiyordu. Benim de canım çekmişti, bir duble de ben
kendime doldurdum, bir de sigara yakıp, Birgül'ün yanına oturdum. Konuşmadan
biraz oturduk. Sessizliği bozan Birgül oldu, "Güzel
kızmış bu Nurcan, sözlün mü?" dedi. Nurcan
aradığında telefonumun ekranında resmi çıkıyordu,
ordan görmüştü. "Evet!" dedim. "Başka resimleri var
mı?" dedi. "Var, ama hepsi çıplak!" dedim.
"Olsun, bakmak istiyorum!" dedi. Nurcan'ın resimlerinin
olduğu dosyayı açıp verdim telefonu eline. Birgül resimleri dikkatle
inceledi. Yüzünden, Nurcan'ın güzelliğini
kıskandığı belli oluyordu.
Birgül resimlere
bakmaya devam ederken, "Çok güzel vücudu varmış!" dedi.
"Öyledir!" dediğimde, "Onunla da anal
yapıyor musunuz?" diye sordu. Birgül anal seks konusuna pek bir ilgi
duyuyordu. "Evet yapıyoruz. Sen resimlere devam et, birkaç tane de
anal resim olacaktı!" dedim. Nurcan'ı götten sikerken çektiğim
resimlere gelmişti. Birgül, "Biliyor musun ben analdan çok korkuyorum!
Yani, çok acıyormuş..." dedi. Ben de gülümseyip, "Evet, ilk
seferinde biraz acıyabilir. Ama bu acı katlanılmayacak bir
acı değil!" dedim. Birgül de, "Ex sevgilim analdan yapmayı
çok istedi, ama sırf bu korkumdan yaptırmadım! Onun yerine önden
yapmasına izin verdim, kızlığımı verdim hayvana,
ama yine de yaranamadım! Sırf götten vermiyorum diye
ayrıldı benden orospu çocuğu!" dedi.
Nurcan'ın resimleri
bitince, Birgül telefonumu geri verdi. Ben de ayağa kalkıp, "Aşkım,
şöyle güzel poz ver de birkaç resmini çekeyim, sonra resimlerine
bakıp 31 çekerim!" dedim. "Yaa napacaksın resimlerimi,
gerçeği burda işte, nezaman istersen gel, ben seni
boşaltırım!" dedi. Ama ben resim çekmeye
başlamıştım bile. Birgül önce, "Çekme yaa!"
diyerek eliyle yüzünü kapadı, ama sonra, "Bak ama kimseye
göstermeyeceksin, tamam mı?" dedi. Ben, "Tamam!" deyince, elini
yüzünden çekti ve sexy pozlar vermeye başladı.
Bir süre sonra ise
poz vermeye iyice kaptırmıştı kendini, istediğim her
pozu veriyordu. Bacaklarını ayırıp, amıyla
oynamasını, parmaklamasını, mastürbasyon
yapmasını istedim. Dediklerimin hepsini yapıyordu.
"Amınla oynamaya devam et, ben geliyorum hemen!" deyip, bir
koşu banyoya gittim. Dolaptan bebe yağını aldım. Ordan
mutfağa geçip, buzdolabından benim yarağım
boyutlarında bir salatalık aldım ve raftan da bir tutam peçete
kaptım. Salona geldiğimde Birgül inleyerek mastürbasyon yapmaya devam
ediyordu.
Salatalığın
ucuna biraz bebe yağı döküp, "Al bunu sok amına!"
dedim. Birgül gülerek, "Bunu ne yapayım be, yarağını
soksam ya!" dedi. Ben de, "Ona da sıra gelecek, merak etme! Önce
salatalığı sok!" dedim. Birgül gülerek salatalığı
aldı ve gözlerime bakarak amına soktu, ben de resim çekmeye devam ettim.
Birgül dizlerini yukarı çekip, bacaklarını V8 Motor gibi
açmış, salatalığı Dildo gibi amına hızlı
hızlı sokup çıkarıyordu. İnlemeleri artıp, bir
eliyle de klitorisini okşamaya başlayınca, orgazm olmaya
yaklaştığını anlamıştım. "Tamam,
yeter, bırak!" dedim, ama Birgül gözleri kaymış bir
şekilde ıhılayarak salatalığı amına sokup
çıkarmaya devam ediyordu.
Telefonu sehpaya bıraktım
ve "Yeter!" deyip, elinden zorla aldım salatalığı.
Bu şekilde orgazm olmasını istemiyordum. Önüne dikilip
yarağımı ağzına verdim. Yarağımı
yalarken eli yine klitorisine gitmişti. Yarağımı
ağzından çekip, elini de çektirdim klitorisinden. Ve bacak
arasına yanaşıp, bacaklarını biraz daha
ayırıp, yarağımı amına daldırdım.
Yağ gibi girmiştim amına. Birgül, "Immhhhh!" diyerek,
bacaklarını belime dolamış, çığlık
çığlığa inlerken amını sikmeye
başladım. Hızlı hızlı pompalıyordum
amına. Daha 2-3 dakika geçmeden Birgül tırnaklarını
sırtıma geçirip, resmen böğürerek orgazm oldu.
Bir süre öyle
kenetli kaldık. Benim boşalmama daha çok vardı ve Birgül'ün bakire
götünü sikip, götünün içine boşalmayı düşünüyordum...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|