Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (32) (Harun 22 Y., İzmir)
Ben şaşkın
şaşkın, nasıl oldu da yanlışlıkla amına
soktum diye düşünürken, Şaheste, "Niye durdun, hadi devam
etsene!" diyerek kendini geriye bastırdı.
Yarağım tekrar köküne kadar amına girmişti.
Kızlığının gitmiş olması o anda
Şaheste'nin umurunda değildi, aldığı zevke
bakıyordu sadece. Hoş benim canım biraz sıkılmış
olsa da, aldığım zevk inanılmazdı. Şaheste'nin
küçücük amını sikmek, diğer siktiğim amlarla
kıyaslanamazdı bile. Ayrıca olan olmuştu, bu dakikadan
sonra yapılacak birşey yoktu. Şaheste'nin
kızlığını bozduğuma göre, amını
sikmemek aptallık olurdu. Onun için pompalamaya devam ettim.
Tadını çıkara çıkara ve Şaheste'yi zevkten inlete
inlete sikiyordum tazecik amını...
En sonunda Şaheste
inleye inleye orgazm oldu. Bacakları titriyor, duvara
dayadığı elleri kayıyordu. Yarağımı
amına dipleyip, göbeğinin üzerindeki kolumla sımsıkı
sarıldım düşmesin diye. Yarağımı içinde
oynatmadan titremesinin geçmesini bekledim. Şaheste biraz sakinleşince,
"Duvardan iyi tutun aşkım, kolumu bırakıyorum!"
deyip, belini saran kolumu gevşettim. Sonra da yarağımı
yavaşça çektim amından. Ben boşalmadığım için
yarağım halen kazık gibiydi, ama kızcağızı
hemen bir kez daha sikip hırpalamak istemiyordum. Şaheste'nin
dinlenip kendine gelmesi gerekliydi. Tepeden duşun süzgecini alıp,
önce yarağımı yıkadım. Sonra ılık suyu
götünün yanakları arasından amına tuttum uzun süre,
akmış kanı temizledim. Sonra da Şaheste'yi bana doğru
dönderip, önden su tuttum amına. Çok az da olsa halen kan geliyordu
amından.
Suyu kapatıp,
Şaheste'yi havluya sardım ve kucağıma alıp odaya
götürdüm, nazikçe yatağa bıraktım. Valizini
karıştırıp, temiz külotlarından birini aldım ve
giydirdim. Ben de çırılçıplak yanına uzanıp, önce
dudaklarına bir öpücük kondurdum. Sonra da her siktiğim kıza
yaptığım gibi iltifat ettim, "Çok güzel sikişiyorsun
aşkım! Harika amcığın var, şu ana kadar
siktiğim en güzel amcık seninki! Hele göğüslerine
bayıldım, tam istediğim gibiler!" dedim. Sonra da küçücük
göğüsleriyle ilgilendim uzunca bir süre. Öptüm, yaladım ve emdim
onları...
Şaheste'nin
gözleri ağırlaşmaya başlamıştı. Nerdeyse
uyudu uyuyacaktı. Ben onun tazecik vücudunu öpüp okşarken de uykuya
daldı. Çok tatlı uyuyordu. Uyurken biraz seyrettim. Sonra kalktım
yataktan, üstünü örttüm. Elbiselerimi giyip çıktım odasından,
aşağıya indim. Bar'a, Alexandra'ların yanına gidip,
birşeyler içmeyi düşünüyordum. Sağlam bir içkiye ihtiyacım
vardı.
Resepsiyonun önüne
geldiğimde Birgül bakışlarını kaçırarak
başını öne eğdi, bir şeylerle ilgileniyormuş gibi
yaptı. Halime ise gözlerime arzu dolu bakarak gülümsüyordu. O anda içimde
Halime'yi sikmek için müthiş bir istek belirdi. Kendimi bu gece
Şaheste'nin götünü sikmeye şartlandırmıştım ve
olmamıştı. Onun için, bir fırsatını bulup Halime'nin
götünü sikebilsem çok iyi olacaktı. Bunun için 5-6 dakika zaman yeterdi
aslında.
Alexandra'ların
odası şu anda boştu, orda yapabilirdim bu işi. Halime'ye
göz kırpıp, "Alexandra akşam yemeğinde bana odadaki
TV'de Alman kanalını bulamadığını söylemişti,
2 dakika birlikte çıkıp bir bakabilir miyiz?" diye sordum. Halime
de Birgül'den durumu idare etmesini isteyip, anahtarı aldı ve
ayrıldık ordan. Asansöre kadar gayet resmi yürüdük. Asansöre binince,
ben hemen, "Seni çok özledim aşkım!" diyerek dudaklarına
yumuldum...
Kata gelince, yine
asansörden resmi bir şekilde indik. Odanın kapısını
açarken Halime'nin elleri titriyordu. İçeriye girip kapıyı
kapatınca, hiç konuşmadan tekrar dudaklarına yumuldum.
Öpüşürken de götünü avuçluyordum ve yarağım kazık gibi
olmuştu. Öpmeyi bırakıp, Halime'yi yatağın yanına
kadar götürdüm ve arkasını dönderip, arkadan sarıldım.
Kulağına, "Aşkım ellerini yatağa koyup domalsana,
götünü sikmek istiyorum!" dedim. Halime, "Yaa iki dakika konuşup
gidelim, Atalay bey beni resepsiyonda göremezse fırçayı yerim!"
dedi. "Siktir et şimdi Atalay'ı, sana bir şey derse ben
hallederim. Hadi çabuk domal!" dedim.
Halime istemeye
istemeye, ayakta domalır gibi öne eğilerek ellerini yatağa
koydu. Ben de banyodan biraz tuvalet kağıdı koparıp geldim.
Sonra Halime'nin eteğini beline topladım ve külodunu dizlerine kadar
indirdim. Ben de pantolonumu ve boxerimi dizlerime indirdim. O sırada
Alexandra'nın açık duran valizi takıldı gözüme. Valizde
sadece seks oyuncaklarının olduğu poşetler vardı,
diğer eşyaları dolaba yerleştirmişlerdi. Poşetten
Alexandra'nın Strapona sürdüğü kaydırıcı
sıvıyı aldım ve yarağıma sürdüm. Sürer sürmez
yarağımı yine bir serinlik kaplamıştı. Elime
bulaşanları da Halime'nin göt deliğine sürdüm. Ve arkasına
yanaştım.
Yarağımı
dayadığım gibi, bir seferde kökledim götüne.
Kaydırıcının etkisiyle çok kolay girmiştim ve
Halime'den sadece kısa bir, "Ihh!" çıkmıştı.
Vakit kaybetmeden iki elimle kasıklarından tutup kendime çekerek,
hızlı hızlı pompalamaya başladım götüne. Şu
anda Halime'nin zevk alıp almaması benim için önemli değildi,
sadece kendi zevkime bakıyordum. 'Şak, şak, şak!' sesleri
eşliğine 4-5 dakika pompaladım ve Halime'ye kenetlenip
fışkırttım döllerimi götünün içine. Acaip
rahatlamıştım.
Yarağımı
götünden çıkarıp, götünden döllerim akıp eteğini kirletmesin
diye, tuvalet kağıdının birazını Halime'nin
külodunun içine Ped gibi koyup, külodunu çektim, eteğini indirdim. Sonra
da yarağımı silip, boxerimi ve pantolonumu çektim. Halime üstünü
başını düzenlerken dudağına bir öpücük kondurdum ve
"Harikaydın aşkım! Hadi gidelim!" dedim. Odadan çıktık,
kapıyı kilitleyip, asansöre bindik.
Halime'nin
suratı asıktı, galiba onu götürüp acele bir şekilde
götünden sikmeme biraz bozulmuştu. Bozulmakta kaklıydı da,
bencillik yapmıştım ve kızın amına elimi dahi
sürmemiştim. Asansörden inmeden dudaklarından öpüp, "Biliyorum
aşkım, bu böyle olmadı. Ama ilk fırsatta uzun uzun
sevişeceğiz!" dedim. Halime'nin morali biraz da olsa
düzelmişti, bana sarılıp, "Seni seviyorum!" dedi.
"Ben de seni!" deyip, indik asansörden. Halime resepsiyona giderken,
ben de Bar'a, Alexandra'ların yanına gittim.
Üçü de güle
eğlene Rakı içiyordu. Atalay beni görünce, Şaheste'yi
sorar gibi baktı. Hepsine selam verip, boştaki sandalyeye oturdum.
Atalay'a, Şahesten'in yemekte içtiği maden sularının
aslında Cin Tonik olduğunu söyleyip, "Şaheste kafayı
buldu, odasına götürdüm yatırdım, uyuyor şimdi. Merak etme ortak,
biraz öpüp okşamanın dışında başka birşey
yapmadım!" dedim. Atalay bunu duyunca rahatlamıştı,
hemen garsona işaret edip, bana da bir duble Rakı söyledi.
O sırada slow
bir parça çalmaya başlayıp, birkaç çift dansa kalkınca,
Alexandra da Gustav ile dansa kalktı. Atalay hemen, "Yaa ortak,
Alexandra acaip iş veriyor, ama kocası ne ayaktır
anlamadım? Herif ibne midir nedir, bana sulanıyor! Napcaaz?"
dedi. Ben de gülerek, "Oğlum bunda anlamayacak ne var? Durum
apaçık ortada, Alexandra'yı sikmek istiyorsan, önce
kocasını sikeceksin!" dedim. Atalay, "Valla mı
lan?" dedi. "Ne o, bakıyorum da dünden razısın ibneyi
sikmeye?" dedim. "Alexandra'yı bir kere sikebilmek için ne
gerekiyorsa yaparım ortak, hiç affetmem valla!" dedi. "İyi
o halde, gelip otursunlar, ben Alexandra ile konuşur ayarlarım!"
dediğimde, Atalay müthiş sevinmiş ve
heyecanlanmıştı. Cebinden, geçen
kullandığımız haplardan 2 tane çıkardı, "Al
ortak, lazım olacak!" diyerek birini bana verdi, birini de kendi yuttu.
Çalan slow parça bitip Alexandra'lar
masaya geldiklerinde, daha oturmadan ben kalktım ve konuşmak
istediğimi söyleyerek Alexandra'yı gürültüsüz bir köşeye çektim.
Atalay'ın kendisini sikmek itediğini söylediğimde, Alexandra,
"Şartlarımızı sen biliyorsun, ama Atalay
şartlarımızı kabul edecek mi?" diye sordu.
"Edecek merak etme! Hatta Gustav'ı da sikmek istiyor!" dedim.
Alexandra gülümsedi, "İyi o halde, içkilerimizi bitirip odamıza
çıkalım!" dedi. Masaya döndüğümüzde, Alexandra Gustav'ın
kulağına birşeyler söyledi. Gustav da müsade isteyip kalktı
ve odaya gitti.
Biz de 10-15
dakika daha oturup, içkilerimizi bitirdikten sonra kalktık ve
odalarına gittik. Gustav yine Tanga Sutyen giymiş, kamerayı
Tripod'un üzerine kurmuş, bizi bekliyordu. Gustav'ı kadın
iççamaşırlarıyla görünce Atalay'ın siki anında
kalkmış, pantolonun önünde çadırı kurmuştu. Alexandra
Atalay'ın dudaklarına yapıştı ve ayakta öpüşmeye
başladılar. Alexandra sonra Atalay'ın sikini pantolonun üstünden
avuçlayıp, kemerini çözdü, fermuarını indirdi. Atalay
sabırsızlanmıştı, hemen pantolonunu çıkarıp
kenara attı. Alexandra da Atalay'ın önüne çöktü, boxerini indirip
sikini yalamaya başladı. Biraz yaladıktan sonra çekilip,
yalaması için Gustav'ı çağırdı. Gustav Atalay'ın
sikini yalarken, Alexandra soyunmaya başladı. Ben de kameranın
arkasına geçmiş, kameranın mönitöründen yapılan kaydı
izliyordum.
Alexandra
soyunduktan sonra, bana, "Sen katılmayacak mısın bize?" diye
sordu. "Ben izleyeceğim, sonra belki katılırım!"
dedim. Asıl derdim kamerayı kontrol etmek ve Atalay'la Gustav
sikişirken, Atalay'ın yüzünün de kayıtlarda görünmesini
sağlamak idi. Bu çekilen videoyu daha sonra kendime de
kopyalayacaktım. Atalay ilerde Şaheste konusunda mırın kırın
etmeye kalkarsa, bu görüntüler işime yarayabilirdi.
Gustav
kıtlıktan çıkmış gibi Atalay'ın sikini yalarken,
Atalay da kendinden geçmiş bir şekilde, "Ohhh, yala amına
koduğumun ibnesi, aynı karı gibi yalıyorsun! Senin o
yumurta gibi götünü de sikecem, karını da sikecem!" diyordu.
Alexandra bu arada poşetteki seks oyuncaklarını
çıkarmış, yatağa koymuştu. Kaydırıcı
sıvıyı alıp yanlarına geldi, Gustav'a çekilip
yatağa domalmasını söyleyip, Atalay'ın sikini güzelce
yağladı. Sonra da Atalay'a, "Şimdi Gustav'ı
ödüllendiriyorsun!" dediğinde, ben kahkahalarla gülmemek için kendimi
zor tuttum, 'Deja Vu' yaşıyordum sanki.
Atalay
Gustav'ın arkasına yanaştı, Tangasını
aşağı sıyırıp, "Üff ortak, ibnedeki göte bak
bee!" diyerek, sikini Gustav'ın götüne dayadığı gibi
kökledi. İkisinden de aynı anda bir, "Ohhhh!"
çıkmıştı. Atalay çıldırmış gibi
Gustav'ın götüne pompalarken, ben de kamerayı tekrar kontrol ettim,
biraz açısıyla, biraz da Zoom'uyla oynadım. Her ikisi de
tanınacak şekilde çekiyordu kamera herşeyi. Alexandra
kameranın görüş açısı dışındaydı,
yatağın bir ucuna oturmuş, onları seyrederken Vibratörü
amına sokup sokup çıkarıyordu. Alexandra'yı izlerken
yarağım kazık gibi olmuştu...
Dayanamadım
kameranın arkasında soyundum, Alexandra'nın yanına gidip,
yarağımı ağzına verdim. Alexandra şimdi hem
amına Vibratörtü sokup çıkarıyor, hem de yarağımı
emiyordu. Yuttuğumuz hapların etkisiyle uzun süre
boşalmayacaktık. Atalay 15 dakika falan sikti Gustav'ın götünü.
Gustav demin domalmışken, şimdi yatağa Kurbağa gibi
yapışmıştı. Atalay da onun üzerine yapışmış,
halen hırsla pompalamaya devam ediyordu. En sonunda Gustav, "Yeter,
yeter!" diyerek çırpınmaya başlayınca, Atalay
Gustav'ın götünden çıktı ve Gustav'ı dönderip, "Yala
amına koduğumun ibnesi!" diyerek ağzına verdi. Gustav
götünden çıkan yarağı yalarken, ben de halen Alexandra'nın
ağzını sikiyordum.
Atalay Gustav'a
sikini yalattırmayı bırakıp, bizim yanımıza
gelince, Alexandra da ağzından yarağımı ve
amından Vibratörü çıkarıp, Gustav'a Prezervatif getirmesini
emretti. Şimdi de Alexandra sikilmek istiyordu. Gustav Prezervatifi
getirip Atalay'ın sikine takarken, Atalay, "Lastik takmak da nerden
çıktı şimdi amına koyum?" diye hayıflandı.
Anlaşılan o da benim gibi Prezervatifle sikmekten
hoşlanmıyordu.
Atalay'a,
"Ortak sen yat, Alexandra'yı üstüne al, tost yapalım karıyı!"
dedim. Atalay ikiletmeden hemen sırtüstü yattı ve Alexandra'yı
üstüne çekti, alttan amına yerleştirdi sikini. Alexandra,
"Ohhh!" diyerek oturup kalkmaya başladı. Ben de
yarağımı kaydırıcı sıvı ile yağladıktan
sonra Alexandra'nın sırtına dokunup, öne eğilmesini
söyledim. Alexandra tost olacağını anlamıştı,
oturup kalkmayı bırakıp, benden kaydırıcı
sıvıyı istedi. Verdim. Alexandra eline biraz döküp, göt
deliğini yağladı ve "Tamam!" deyip öne eğildi,
göğüsleri Atalay'ın göğsüne yapışmıştı
iyice. Ben de yatağa çıkıp, dizlerimi kırarak Alexandra'nın
arkasına yanaştım. Atalay iki eliyle Alexandra'nın götünün
yanaklarını ayırdı. Ve biraz uğraşla ben de
Alexandra'nın götüne soktum yarağımı.
Alexandra ilk defa
ciddi anlamda bağırmıştı, herhalde ilk defa iki
deliği de aynı anda gerçek yarakla sikiliyordu. Atalay'la sırayla
Tren pistonu gibi çalışıyorduk Alexandra'nın amında ve
götünde. Bir ben götüne sokup çekiyordum, bir Atalay amına sokup
çekiyordu. 10 dakika geçmeden Alexandra böğürerek orgazm olup,
amının suları püskürünce, Atalay
şaşırmıştı, "Ortak, karı işiyor lan!"
diyerek gülmeye başladı. Ben de, "İşemiyor oğlum,
amının suları akıyor, sen sikmene bak, karıyı
perişan etmemiz lazım!" dedim. Ve sikmeye devam ettik.
Gözüm bir ara
Gustav'a takıldı, demin Alexandra'nın amına soktuğu
Vibratörü şimdi Gustav götüne sokmuş, aynı zamanda da inleye
inleye 31 çekiyordu. O da kendince müthiş zevk alıyor
olmalıydı. Gözleri kaymış, bu dünyadan tamamen kopmuş
gibiydi...
Alexandra'yı
herhalde rahat bir yarım saat daha siktik ve bu sürede en az 2-3 kez daha
orgazm ettik. Alexandra'nın artık pili bitmiş, bizim
hareketlerimizden dolayı aramızda saman çuvalı gibi bir ileri
bir geri yaylanıp duruyor ve kesik kesik inliyordu. Pozisyondan
dolayı benim de dizlerim tutmaz olmuştu. Daha boşalma hissi
olmamasına rağmen, "Ben çekiliyorum ortak, dizlerim ağrıdı,
sen sikmeye devam et!" dedim. Yarağımı Alexandra'nın
götünden çıkardığımda, birkaç kez osurdu. Götünden
çıktığım için rahatlamıştı. Ama Atalay ani
bir hamleyle Alexandra'yı altına aldı ve sikmeye devam etti...
Banyoya girip, duş
alıp geldiğimde, Atalay busefer Alexandra'yı domaltmış,
götten sikiyordu. Gustav ise Atalay'ın götünü ve
taşaklarını okşamaya çalışıyordu. Ben olsaydım
bu hareketten huylanırdım, ama Atalay halinden hoşnuttu. Bir an
için koltuğa oturup onları izlemeyi düşündüm, ama hemen sonra
vazgeçtim. Eve gitsem iyi olacaktı, bizimkileri merakta bırakmak
istemiyordum. Elbiselerimi giydim ve Atalay'a, "Ben gidiyorum ortak, sana
iyi sikişler!" deyip çıktım odadan.
Ama Şaheste'nin
odasının önünden geçerken fikir değiştirdim. Bizimkileri
aradım ve misafirlerle birlikte bu gece otelde kalacağımı,
merak etmemelerini söyledim. Ve Şaheste'nin odasına daldım. Üstündeki
örtü açılmıştı. Bir bacağını karnına
doğru çekmiş, iki eliyle de yastığa sarılmış
uyuyordu. O haliyle okadar tatlı, masum ve saf görünüyordu ki, neden daha
dikkatli davranmadım diye içime bir suçluluk duygusu çöktü. Bu kız, sikilip
kenara atılmaktan çok daha fazlasını hak ediyordu.
Soyunup
yanına yattım. Vücudunu nazikçe okşayıp, saçlarını
kokladım, omuzbaşını, kolunu ve sırtını öptüm.
Kalbim anlamadığım bir heyecanla atmaya başlamış,
tüm bedenimi bir titreme sarmıştı. Şaheste'ye
aşık oluyordum galiba...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|