Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (40) (Harun 22 Y., İzmir)
Elçin'le Atalay da
çırılçıplaktılar. Elçin Atalay'ı yatağa
sırtüstü yatırmış, kendisi de dizlerinin üzerinde
domalmış halde, Atalay'ın yarağını yalıyordu.
Ben de hemen soyundum. Elçin'in arkasına yanaştım ve götünün
yanaklarını iki elimle ayırıp, amını yalamaya
başladım. Hem Elçin'den hemde Atalay'dan çıkan inlemeler
odayı doldurmuştu. Ben Elçin'in amını deli gibi
yalayıp, götüne de başparmağımı soktukça, Elçin de
Atalay'ın yarağını daha bir iştahla yalıyordu...
Amı kıvama gelip
vıcık vıcık olunca, Elçin, "Tamam hadi, sikini sok
amıma!" dedi. Ben de Atalay'a, "Ortak sen sok amına, ben de
götüne gireyim, tost yapalım!" deyince, Elçin, "Uzun zamandır
götten vermedim, şu çekmecede kaydırıcı var, siyah küçük
bir şişe!" dedi. Elçin yukarı kayıp, Atalay'ın
yarağını amına alırken, ben de dediği çekmeceyi
açtım. Çekmecede neler yoktu ki! Çeşit çeşit Dildolar, plastik
yaraklar, ipe dizili zevk topları... Siyah şişeyi aldım,
kaydırıcı sıvıdan göt deliğine döküp güzelce
yağladım. Yarağımı da yağlayıp,
arkasında pozisyonumu aldım.
Elçin öne eğilerek
Atalay'ın göğüsüne iyice yapışmış, Atalay da
amının içinde hareketsiz bekliyordu. Yarağımın
başını göt deliğine dayayıp yüklenmemle birlikte
başı girdi ve Elçin, "Dur!" diye bağırdı.
Durdum ve "Ne oldu? Alamayacak mısın yoksa?" diye sordum.
"Alacağım, alacağım! Ama ilk defa tost oluyorum, bekle
biraz, alışayım!" dedi. Biraz bekledikten sonra, "Hadi
devam et, fakat yavaş yavaş sok!" deyince yeniden yüklendim.
Fakat Elçin yine çığlığı basıp, "Orospu
çocuğu yavaş dedim sana!" diye bağırınca, benim
tepem attı ve "Senin sülaleni sikerim orospu!" deyip,
kalanını da olanca gücümle kökledim götüne. Elçin ağzına
gelen küfürleri savuruyor ve bağırmaya devam ediyordu. Öyle ki,
Alexandra'yla Yeter de neler olduğunu merak edip geldiler...
Alexandra Elçin'in tost
olduğunu görünce sadece gülmekle yetinirken, Yeter telaşlanıp,
"İyi misin Elçin abla?" diye sordu. Elçin de Yeter'e, "İyiyim
güzelim, telaşlanacak birşey yok, zevkten
bağırıyorum!" deyip, bize de, "Hadi durmayın,
daha sert sikin beni!" diye bağırdı. Demin yavaş
olmamı isteyen Elçin, anlaşılan şimdi Alexandra'ya hava
atmak istiyordu. Biz de tabii durur muyuz, Elçin'in amını götünü
kanırta kanırta sikmeye başladık. Elçin canının
acısıyla hem öküz gibi böğürüyor, hem de, "Ohhh! Çok güzel!
Mmmhhh! Harikaaa! Daha hızlı sokun, daha sert sikin beni!"
diyordu...
Elçin madem Alexandra'ya Show
yapmak istiyordu, ben de bu fırsattan istifade, yarağımı
götünden çıkarıp gittim ağzına verdim. Elçin belki de
normalde götünden çıkan yarağı asla yalamazdı, ama
şimdi, "Ohhh! Mmmmhhh!" diye diye adeta kemiriyordu yarağımı.
Elçin'in götünde yarak olmadığı için şimdi Atalay da alttan
amına daha sert ve hızlı hızlı pompalıyordu...
Atalay yorulunca Elçin'in altından çıktı, ben de tekrar Elçin'in
götünü sikmeye devam ettim. Şimdi ben de götüne sert sert
pompalayabiliyordum. Atalay ise ağzına vermişti...
Bu arada Alexandra koltuğa
oturmuş, Yeter'i de kucağına almış, öyle
izliyorlardı bizim Elçin'i sikişimizi. Daha düne kadar köyde Seks'in
S'sini bile telafuz etmeye cesaret edemeyen Yeter ise, bu gördükleri
karşısında iyice aptallaşmış, ruh gibi
olmuştu. Yeter'in yıllardır ayıp bildiği, günah
bildiği şeyler, şimdi gözlerinin önünde canlı canlı
gerçekleşiyordu. İçerisinde bulunduğu bu ortam aklının
sınırlarını zorlasa da, Yeter olanları pürdikkat
izlemekten de kendini alamıyordu...
Elçin'e birazda amını
sikmek istediğimi söyleyip, götünden çıktım ve sırtüstü
yattım. Elçin üstüme çıkıp yarağıma otururken,
Alexandra'nın Yeter'i öpüp okşadığını görünce,
Almanca olarak, "Demek sen de ufaklığı yiyorsun! Şu
çekmecede oyuncaklarım var, istediklerini alabilirsin!" deyip
gülümsedi. Alexandra da, "Bir bakayım nelerin varmış!"
deyip, Yeter'i kucağından indirdi ve kalkıp çekmeceye baktı
ve "Hımm, güzel! Güzel!" deyip seçmeye başladı. O
sırada Atalay da Elçin'in götüne geçirmiş ve Elçin yine bağırmıştı.
Alexandra Elçin'e gülerek, "Sana kolay gelsin, biz odamıza gidiyoruz!"
dedi. Seçtiği malzemelerin yanısıra, içinde
kaydırıcı olan siyah şişeyi de almıştı.
Giderlerken Alexandra'yı uyardım, Yeter'in
kızlığını bozmaması için...
Onlar gidince Elçin de Showa
son vermiş, yine küfür etmeye başlamıştı. "Orospu
çocukları yavaş olun, amımı götümü
yırttınız!" diye bağırıyordu. Ama dinleyen
kim, "Sus amına koduğumun orospusu!" deyip, bildiğimiz
gibi sikmeye devam ettik Elçin'in amını götünü... Rahat bir
yarım saattir tost halinde sikiyorduk Elçin'i. Elçin sonunda yalvaran bir
sesle, "Nolur boşalın artık! Bitirdiniz beni,
haşatımı çıkardınız!" dedi. Doğrusu biz
de yorulmuştuk. Atalay son bir gayretle Elçin'in götüne boşalıp,
üstüne yığılırken, ben de amına
fışkırttım döllerimi...
Atalay boşalmanın
keyfini çıkaramadan, Elçin, "Kalk üstümden, kalk, kalk! Pestilim
çıkmış benim burda zaten!" diye bir fırça attı.
Atalay kalkıp banyoya gitti. Elçin de zor bela üstümden kalkıp,
yanıma sırtüstü attı kendini. Ama halen hayıflanıyor,
küfürler ediyordu. Doğruldum, Elçin'in dudaklarına bir öpücük
kondurup, "Çok güzel sikişiyorsun aşkım! Seni elinden
kaçırdığı için Ex kocan tam bir
gerizekalıymış! Çok tatlı amın var! Hele götüne
bayıldım! Hayatımda sikiştiğim en şehvetli
kadın sensin!" dedim. Bunları duymak Elçin'in hoşuna
gitmiş ve küfür etmeyi bırakmıştı. Şimdi uysal
bir kedi gibiydi. Bana iyice sokulmuş ve gülümseyerek göğsümün
kıllarıyla oynuyordu...
O sırada Atalay'ın
cep telefonu çalmaya başladı. Kalktım, telefonunu verdim geldim.
Az sonra Atalay küfür ede ede çıktı banyodan ve "Benim otele
dönmem gerek!" deyip giyinmeye başladı. Elçin, "Harun
bırakıp gelsin seni!" dedi. Atalay, "Gerek yok, otelden
taksi çağırdım, siz keyfinize bakın!" dedi...
Atalay gittikten sonra Elçin'le
birlikte duşumuzu aldık. Biz kurulanırken, yan odadan inleme sesleri
gelince, Elçin, "Hadi gel şunlara bir bakalım, napıyorlar
merak ettim!" dedi. Odadan çırılçıplak bir halde
çıkıp, yan odaya girdik. Elçin bizimkileri görünce,
"Woauwww!" dedi. 69 pozisyonundaydılar, Alexandra Yeter'in
götünü ince Dildolardan biriyle sikerken, Yeter de plastik yarakla
Alexandra'nın amını sikmeye çalışıyordu.
Alexandra Elçin'e, "Orda
dikilip durma, ufaklığın elinden yarağı alıp
devam et, ufaklık tecrübesiz, beceremiyor!" dedi. Ama Elçin
isteksizdi, "Bilmem ki, yani kendime kullanıyorum, ama
başkasına hiç yapmadım!" dedi. Benim devam edebileceğimi söylediğimde,
Alexandra, "Hayır, bu gece aramıza erkek istemiyorum!"
dedi. Elçin son anda fikir değiştirip, "Tamam tamam, ben devam
ederim!" dedi ve Yeter'in elinden plastik yarağı alıp
Alexandra'nın amını sikmeye devam etti. Birkez daha anladım
ki, Elçin orospusunun Villa satmak için yapmayacağı şey
yoktu...
Elçin bir süre sonra,
"Böyle kolay olmuyor!" deyince, Alexandra domaldı, Yeter'i de
yanına domalttı. Elçin de yine Alexandra'nın amına
yarağı, Yeter'in de götüne Dildoyu sokmaya devam etti. Gerçekten de
şimdi daha kolay sokup çıkarabiliyordu... Alexandra'nın
inlemeleri yükselince, Elçin Yeter'in götünü bırakıp, sadece
Alexandra'nın amına sokup çıkarmaya odaklandı ve orgazm
edene kadar devam etti...
Alexandra da az orospu
değildi, orgazm olduktan sonra doğrulup kalktı ve
"Teşekkür ederim canım!" diyerek Elçin'in dudaklarına
yumuldu. Elçin'in bir kadın tarafından öpülmekten
hoşlanmadığı suratını ekşitmesinden
anlaşılıyordu, ama yine de olumsuz tepki veremedi. Alexandra,
"Hadi gel, şimdi de ufaklığın işini
bitirelim!" dediğinde, Elçin tuhaf tuhaf bakarak, "Nasıl
yapacağız bunu?" diye sordu. Alexandra, "Sen yat
sırtüstü!" dedi. Elçin neden yatması gerektiğini
anlamamıştı galiba, ama yine de yattı. Alexandra da Yeter'i
Elçin'in üzerine, 69 olacak şekilde çıkardı. Elçin'in hiç
hoşuna gitmemişti bu iş, Yeter'in amıyla burun buruna
gelince, yüzünü buruşturup gözlerini yumdu...
Alexandra Yeter'in götünü Dildo
ile sikmeye başladı. Elçin am yalamaktan hoşlanmasa da,
Yeter'in poposu aşağı yukarı hareket ettikçe, amı da
Elçin'in ağzına burnuna fırça atıyordu. Alexandra Yeter'e
de Elçin'in amını yalattırmaya başlayınca, Elçin
irkildi ve kıpırdanmaya başladı. O anda Elçin'in içinden
Alexandra'ya küfür ettiğini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yoktu.
Elçin'in kadın kadına sevişmekten iğrendiği ellerini
yumruk yapmasından belli oluyordu.
Elçin'in durumunu
anlayabiliyordum, Gustav benim yarağımı yalarken ben de
iğrenmiştim, ama Alexandra'yı sikme uğruna
katlanmıştım. Şimdi de Elçin Biseksüel veya Lezbiyen
olmadığı halde, Villa satma uğruna katlanıyordu tüm
bunlara...
Alexandra en son olarak Yeter'i
Elçin'in yüzüne oturttu ve kendisi de Elçin'in amına yumulup yalamaya
başladı... Elçin'in kıvranmalarından, istese de istemese de
orgazm olmaya yaklaştığı belli ouyordu. Yeter de Elçin'in
yüzünde ileri geri salınmasını
hızlandırmıştı. Yeter de orgazm olmak üzereydi,
amını Elçin'in ağzına iyice bastırıyordu. Ve
Yeter gözlerimin içine baka baka orgazm olup, az sonra da indi Elçin'in
yüzünden. Elçin'in gözleri halen yumuluydu, yüzünde ise acı
çekiyormuş gibi bir ifade vardı. Fakat Elçin de orgazm olunca
yüzündeki bu ifade kayboldu. Orgazm olmak Elçin'in tüm gerginliğini yok
etmişti, Alexandra'nın gelip dudaklarını öpmesine bile
ifadesiz kalmıştı yüzü...
Onları zevkle ve heyecanla
izlemiştim. Ama izlerken okadar
oynadığım halde, benim yarak nedense kalkmamıştı.
İyikide bana (Hadi sen de gel aramıza!) demediler. Değilse kesin
rezil olacaktım...
Alexandra saatine bakıp,
"Bu Gustav nerde kaldı, gelse de artık otele dönsek!" dedi.
Elçin burda yatabileceklerini teklif etti, ama Alexandra otele dönmek
istiyordu. Elçin odasından telefonunu aldı ve inşaatın
bekçisini aradı. Bekçiyle konuşup telefonu kapadı ve
"Tamam, Gustav geliyor!" dedi. Alexandra ve Yeter giyinirlerken, biz
de Elçin'in odasına geçtik giyinmeye. Giyinirken Elçin biryandan da,
"Ağzına sıçtığımın karısı
beni ne hallere düşürdü!" deyip, habire söyleniyordu. Ben sesimi
çıkarmasam da, içimden gülüyordum...
Aşağıya
indiğimizde, Gustav'la birlikte Bekçi de gelmişti. Bekçi Elçin'e,
"Abla, misafirin bize birsürü şey söyledi, ama hiçbirimizde Gevurca
olmadığından ne dediğini anlayamadık!" dedi. Elçin
de, "Tamam, sorun değil, ben sonra kendisinden öğrenirim!"
deyip bekçiyi gönderdi...
Bindik Elçin'in arabasına
ve otele döndük. Otelin önünde indiğimizde, Alexandra Elçin'e herşey
için teşekkür edip, otelde birşeyler içmeye davet etti. Elçin ise
yorgun olduğunu, gidip hemen yatmak istediğini söyledi. Ben de
kasabaya gideceğimi söyledim, aklımdan bu gece Meltem hanımda
yatmak geçiyordu. Bizimkiler vedalaşıp otele girince, Elçin bana,
"Ne işin var kasabada, gel bende kal bu gece! Hem
konuşacaklarım var!" dedi.
"Olur, geleyim!"
dediğimde, Elçin, "Ama sikişmeyi aklından çıkar, valla
götüm halen ağrıyor! Sadece sarılıp yatacağız,
tamam mı?" dedi. Güldüm ve "İyi, tamam!" dedim. Zaten bu
gece yarağımın kalkıp kalkmayacağından bile emin
değildim. Kendi arabama atladım ve Elçin'in arabasını takip
ettim. Elçin'in ne konuşacağını az çok kestirebiliyordum...
Villasına vardığımızda
direkt yatakodasına çıktık. Hemen soyunup yatağa girdik. Birbirimize
sarılıp, biraz öpüştük. Sonra Elçin ufaktan ufaktan konuya girdi,
"Bak aşkım, açık açık konuşalım! Ben senden
çok hoşlandım! İstediğin zaman gel kal bende! Hatta
istersen sürekli de kalabilirsin, birlikte yaşarız. Ama bugün
yaptığın gibi işlerimi bozmaya çalışma! Eğer
amacın Alexandra'ları başka yere götürüp komisyon almaksa, merak
etme ben de komisyon veririm sana! Sonuçta iş başka, arkadaşlık
başka!" dedi.
Ben de, "Madem açık açık
konuşuyoruz, söyle bakalım, Villayı almalarına yardım
edersem, ne kadar komisyon vereceksin?" diye sordum. Elçin, "10.000
Euro veririm!" deyince güldüm. Elçin kendiliğinden 20.000'e
çıktı... 30.000'e çıktı... 40.000'e çıktı. Ben
halen gülüyordum. Elçin, "Peki, en son 50.000 Euro veririm! Bir kuruş
fazla desen olmaz!" dedi. Aslında süper bir rakamdı bu, sonuçta
taş atıpta kolum yorulmayacaktı. Ama kafamda başka bir
düşünce vardı. "Komisyon olarak para istemiyorum, öteki Villayı istiyorum!"
dediğimde, Elçin, "Çüşşşş!" dedi. Ben de,
"Ohalde bu işi unut! Bence biz sadece arkadaş kalalım. Yiyelim
içelim, sevişelim sikişelim, ama iş yapmayalım!"
dedim.
Elçin, "Oğlum sen
kafayı mı yedin? Öteki Villayı da sana verirsem, bana kaç
kuruş kalacak? Ozaman 'Al seksene, ver seksene, otur evinde kendi
amını siksene!' olur bu iş!" dedi. Elçin galiba benim bu
işlerden hiç anlamadığımı sanıyordu. Güldüm ve
"Al seksene, ver seksene olmaz, sana tam 150.000 Euro para kalır! İki
Villanın sana maliyeti 100.000 Euro! İnşaat maliyetlerini çok
iyi biliyorum, benim kayınpeder de şu anda köye inşaat
yaptırıyor!" dedim. Elçin bozulmuştu, "İyi de, Keriz'miyim
ben? Daha fazla kazanmak varken niye 150.000 Euroyla yetineyim?" dedi. Ben
de, "Bu sorunun cevabı Matematiksel, 150.000 Euro kazanmak, hiç
kazanmamaktan daha çoktur!" dedim.
Elçin, bu son söylediğim
cümlenin tehdit olduğunu anlamış ve sinirlenmişti. "Sen
var ya, tam bir süzme orospu çocuğusun!" deyince, benim yine tepem
attı. "Senin dalağını sikerim orospu, anama küfür etme!"
deyip, saçlarını elime doladım. Elçin, "Canımı
yakıyorsun, bırak saçlarımı, piç kurusu!" diye bağırıp
bana vurmaya başladı. Ben de, "Orospuya bak, halen anama küfür
ediyor!" deyip, üstüne çıktım ve bileklerini tuttum. Ama Elçin halen
küfür ediyor ve kurtulmak için debeleniyordu...
Bu arada ne hikmetse, bu gece
artık kalkmaz diye düşündüğüm yarağım da yine kazık
gibi olmuştu. Elçin'in üstünden inip, kolunu kıvırarak, yüzüstü
çevirdim ve götünün üstüne oturdum. Elçin götünü sikeceğimi anlamıştı,
"Tamam, tamam! Özür dilerim aşkım, birdaha küfür
etmeyeceğim! Ne olursun götüme dokunma, sikeceksen amımı sik!"
diye yalvarmaya başladı. Bir an kararsız kalsam da, insafa
geldim ve "Ama bak, birdaha anama küfür edersen, yemin ediyorum, senin o götünü
sikmekle kalmam, inşaattaki amelelerin de hepsini üstünden geçirtirim!"
deyip, Elçin'in kolunu bıraktım ve götünün üstünden kalktım.
Elçin hemen dönüp, boynuma
sarıldı ve tekrar tekrar özür diledi. Ama benim sinirim
geçmemişti. Şeytan da bir yandan beni dürtüyor (Oğlum kalk giyin
ve siktir ol git bu orospunun yanından. Villa işini de unut! Git kasabaya,
güzelce Meltem hanımın koynunda yat!) diyordu. Elçin
dudaklarımı öpmeye başladığında
karşılık vermedim, içimden gelmedi. Elçin ısrarla öpmeye
devam edince, "Yapma, keyfim kaçtı! En iyisi ben gideyim!" dedim.
Elçin, "Gitme aşkım, ben şimdi senin keyfini geri yerine
getiririm! Götümü sikmek istiyorsan, hadi sik, söz gıkımı bile çıkarmayacağım!"
dedi.
Ben de, "Mesele göt sikmek
değil! Mesele göt sikmek olsa, şu anda köyde kasabada götünü sikmem
için domalmış halde bekleyen bir sürü karı kız var!"
dedim. Elçin birkaç saniye sessiz
kaldıktan sonra, "Tamam, öteki Villayı sana vereceğim!
Ama bazı şartlarım var!" dedi...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|