Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (60) (Harun 22 Y., İzmir)
Asiye'ye koltuğu
işaret ettim, ayaklarının ucuna basa basa yürüyerek sessizce
gitti oturdu. Telefonumu video kaydı yapar hale getirip eline verdim ve
Gülşen hanımı çekecek şekilde tutmasını
sağladım. Gülşen hanım köşede
bıraktığım gibi dikiliyordu. "Aferin, sözümü
dinlemişsin orospu!" diyerek eteğini kaldırıp götünü
avuçladım, okşadım. Götündeki topların halkasını
yokladım. Gülşen hanım birşeyler söylemek istercesine
sesler çıkarmaya başladı. Ama oralı olmadım.
Yatağın yanına
getirdim. Eteğini ayaklarından çıkardım. Gömleğini ise
(ellerini çözmek istemediğimden) birkaç yerinden yırtarak
çıkarmak zorunda kaldım. Şimdi o da benim gibi
çırılçıplaktı. Ensesinden bastırıp
yatağın kenarına domalttım, belden yukarısı
yatağın üzerine yapışmıştı. Götündeki
halkaya parmağımı geçirip, yavaşça asıldım.
Toplar teker teker Gülşen hanımın götünden çıkarken, Asiye
de heyecandan alt dudağını emerek kayıt yapıyordu...
Toplar götünden
çıkınca Gülşen hanım epey bir rahatlamış ve
sakinleşmişti. Gülşen hanıma, "Şimdi göreceğiz
bakalım Biyolojiden geçebilecek misin!" dedim. Götünün
yanaklarını ayırıp, göt deliğine biraz
kaydırıcı döktüm. Orta ve işaret parmaklarımla
kaydırıcıyı götünün deliğine iyice yedirdim. Biraz
kaydırıcı da yarağımın başına sürdüm.
Sonra arkasına geçip pozisyonumu aldım. Yarağımın
başını göt deliğine dayadım ve yüklendim. Bu sefer
kolay olmuştu. Gülşen hanımın böğürür gibi
çıkardığı boğuk sesler eşliğinde
yarağımı taşaklarıma kadar götüne köklemiştim...
Götünün yarağıma
alışmasını falan beklemeden pompalamaya
başladım... Pompalarken aklıma Şaheste geliyor, daha da
hırslanıyordum. Küfürler ederek, sertçe, hızlı hızlı,
dibine kadar kökleye kökleye, hoyratça sikiyordum Gülşen hanımın
götünü. O anda canını yaktığımı biliyordum. Ama
hiç umurumda değildi, aldığım zevk inanılmazdı...
Olay fantazi olmaktan
çıkmıştı, tecavüz edercesine sikiyordum götünü. Gülşen
hanım bana müthiş kızgın olmalıydı. Belki de
içinden bana küfürler ediyordu. Belki de fantazi yapalım diye ısrar
ettiğine pişman olmuştu ve bu çaresiz durumdan kurtulunca
benimle birdaha hiç görüşmeyecekti. Herşeye rağmen,
"Yarrağımın anteni!" , "Yarrağımın kurma kolu!" ,
"Yarrak hastası orospu!" laflarını tekrarlıyordum götüne
şiddetle pompalarken. Bizi kaydetmeye devam eden Asiye'ye arada
sırada bakıp göz kırpmayı da ihmal etmiyordum...
Gülşen hanımın
götünü yaklaşık yarım saattir sikiyordum. Büzük kasları iyice
gevşemiş, deliği iyice laçkalaşmıştı.
Yarağım artık nerdeyse hiçbir yere sürtünmeden girip
çıkıyordu götüne. Sanki büyük bir boşluğu sikiyor gibiydim.
Buna rağmen müthiş zevk alıyordum ve götünü saatlerce siksem
boşalma hissi gelmeyecekti. Ama pozisyonun
rahatsızlığından dolayı belim ve bacaklarım
ağrımaya başlamıştı. Üstelik
boşalmadığım halde yarağımın sertliğini
kaybetmek üzere olduğunu hissediyordum...
Yarağımı
götünden çıkarıp doğruldum ve ayağa kalktım.
Yatağın üzerindeki Dildolardan birini alıp amına soktum ve
Dildoyu Burgu gibi kıvırarak sokup çıkarmaya başladım.
Gülşen hanımın bundan çok zevk aldığı
inlemelerinden belli oluyordu. Oysa ben Dildo ile sikmekten fazla zevk
almıyordum ve bu arada yarağım da iyice sönmüştü...
10 dakika falan sonra Dildoyu
amından çıkardığımda Gülşen hanımın
inlemeleri de anında kesilmişti. Devam etmediğim için hayal
kırıklığına uğramış gibiydi. Belli ki
henüz Orgazm olamamıştı. O anda aklıma başka bir
şey geldi. Asiye'den telefonumu aldım ve kaydetmeye devam ederek,
Asiye'nin eline Dildoyu verdim.
Asiye bu hareketime bir anlam
verememişti, (Ne yapacağım bununla?) dercesine suratıma
bakıyordu. Asiye'ye (Bununla benim yaptığım gibi
Gülşen hanımın amını sikeceksin!) diyemezdim. Onun için
boştaki elimle birkaç kez Git-Gel hareketi yaptım. Asiye
anlamamıştı, halen bön bön bakıyordu suratıma.
Sinirlenmek üzereydim. Asiye'nin Dildoyu tutan elini bileğinden
kavradım ve Dildoyu Gülşen hanımın amına sokmasını
sağladım. Bileğini birkaç kez ileri geri oynatıp bıraktım
ve yine elimle Git-Gel hareketi yaptım. Şimdi Asiye'nin Jetonu
düşmüş, ürkekçe de olsa Dildoyla Gülşen hanımın
amını sikmeye başlamıştı...
Gülşen hanımdan yine
zevk inlemeleri yükselirken, ben de değişik açılardan ve
mesafelerden video kaydına devam ettim. Asiye, heyecandan olsa gerek alt
dudağını kemiriyordu, yüzü de kıpkırmızı
olmuştu...
Bir süre sonra Asiye
ürkekliğini atmış, demin benim yaptığım gibi,
Dildoyu artık Burgu gibi kıvırarak sokup çıkarıyordu
Gülşen hanımın amına. Ara sıra iyice hızlanıyor,
sert sert sokup çıkarıyor, bazen yavaşlıyor, içinde
kıvırıyor, sonra tekrar hızlanıyordu. Besbelli bu
yaptığından Asiye de zevk alıyordu. Ayrıca benden daha
iyi kullanıyordu Dildoyu ve Gülşen hanımı daha yüksek
perdeden inletiyordu. Kadınların birbirleriyle oynaşması
beni çok tahrik ederdi. Onları kaydederken yarağım yeniden
kazık gibi olmuştu...
Asiye Dildoyla Gülşen
hanımı Orgazm etmek üzereydi. Gülşen hanımın
inlemeleri çoğalırken çırpınmaları da
artmıştı. Sonunda Spazm geçirir gibi kasılmaya başladı.
Ve Orgazm oldu. Asiye artık Dildoyu sokup çıkaramıyordu, ama
büyük bir ilgiyle Gülşen hanımın Orgazm olmasını
izliyordu...
Gülşen hanımın
Orgazm sarsıntıları bitip sakinleşince, Asiye'nin elinden
Dildoyu alıp yatağın üzerine bıraktım. Tekrar koltuğa
geçmesini işaret edip, kaydetmesi için telefonumu verdim yine eline.
Gülşen hanımın
arkasına yanaştım ve yarağımı amına soktum.
Ve pompalamaya başladım. Amının
sıcaklığından ve kayganlığından yayılan
zevk tüm vücudumu kaplamıştı, 5 dakika geçmeden boşalacağımı
hissettim. İçine mi boşalsam, yoksa çıkarıp
sırtına mı boşalsam diye düşünürken, kendimi fazla
tutamadım ve içine fışkırttım döllerimi. Doğrusu
boşaldığımı anlayıp anlamaması umurumda
değildi. İstifimi bozmadan ve duraksamadan bir süre daha
amını sikmeye devam ettim. Hamile kalıp kalmayacağı
olasılığı bile umurumda değildi o anda...
Biraz daha siktikten sonra
arkasına kenetlenip amının içinde bir süre hareketsiz
kaldım. Yarağımın yeniden sertliğini kaybetmişti. Amından çıktım ve doğruldum.
Asiye'nin elinden telefonumu alıp kapattım. Elimle (Git!)
işareti yaptım. Asiye geldiği gibi sessizce odadan
çıkarken, ben de makyaj masasından birkaç yaprak kağıt
havlu alarak yarağımı ve taşaklarımı
kuruladım...
Pencereden baktım, Asiye
anlaştığımız gibi arka bahçeye inmişti.
Şimdi işin en tatsız kısmına gelmiştik:
Gülşen hanımın ellerini çözmeye. Serbest kalınca kesinlikle
Çıngar çıkaracaktı. Bana bağırıp
çağıracak, hakaret edecek, küfürler savuracak, tekme tokat dalacak,
kısacası ağzıma sıçacaktı...
Bu kaygılarla ellerini
çözdüğümde, ilk yaptığı şey ağzındaki külodu
çıkarmak oldu. Hemen ardından gözlerinin bağını çözüp
ayağa kalktı. Bir an sendeler gibi olduysa da hemen toparlandı.
Burnundan kesik kesik nefes alıyordu. Ağzı yüzü salya sümük
olmuş, akan makyajı suratının her yerine
bulaşmıştı. Ne yapacak diye telaşla beklerken, yüzünde
zoraki bir gülümseme belirdi ve "Eee, Biyolojiden geçtim mi hocam?" diye sordu.
Boşuna
kaygılanmıştım! Götü dağılmış,
Şaftı kaymış da olsa, Gülşen hanım delikanlı
kadın imajına toz kondurmak istemiyordu. "Geçtin yavrum! Hem de
yıldızlı Pekiyi ile geçtin! Okuldaki orospuların hiçbirinin
performansı seninki kadar yüksek değildi! Artık bundan sonra en
gözde öğrencim sensin!" dediğimde çok mutlu olmuştu. Boynuma
sarılıp dudaklarıma yumuldu...
Ayakta ateşlice
öpüştükten sonra yatağa uzandık, dinlendik, kendimize geldik
biraz. Gülşen hanım, "Şaheste nerede
kaldığımı merak etmiştir, gitsek iyi olacak
aşkım!" diyerek yataktan indi. "Saat kaç oldu ki?" diyerek saate
baktım ve "Hassiktir! Kaynanam ağzıma sıçacak valla!" deyip
ben de yataktan indim. Gülşen hanım gülerek, "Ne kaynanası?
Başka bir fantaziye mi geçtik?" diye sordu.
Hata bendeydi, Gülşen
hanımı sikmeden önce bu durumu anlatsaydım şimdi bu
tatsız anları yaşamayacaktık. Yine de hiç bozuntuya
vermeden, "Fantazi falan değil aşkım! Evli olduğumu
biliyorsun ya!" dedim. Çok şaşırmıştı, "Yoo,
bilmiyorum! Nasıl bilebilirim ki?" dedi. Bu sefer ben
şaşırmış gibi yaparak, "Atalay anlatmadı
mı?" dedim. Ciddi olduğumu anlayan Gülşen hanımın
morali bozulmuştu, asık bir yüz ifadesiyle, "Yoo, anlatmadı!"
dedi.
"Ben anlatmıştır
diye düşündüm aşkım. Benim başımda da aynen seninki
gibi mutsuz bir evlilik var!" deyip giyinmeye başladım.
Gülşen hanım elinde yırtık gömleği olduğu halde
donup kalmıştı. Ne diyeceğini, ne yapacağını
bilmeden öylece dikiliyordu. Gözleri dolmuş, dudakları titremeye
başlamıştı. Nerdeyse ağlayacaktı.
Sinirleri boşalırsa
bu kadını birdaha toparlayamazdım. Dudaklarına bir öpücük kondurup,
"Biliyor musun aşkım, bu sabah uyandığımda bugün Ruh
Eşimi bulacağımı söyleselerdi hayatta inanmazdım. Ama
buldum işte! Seni çok seviyorum aşkım!" diye başladım
sözlerime. Ve başladım edebiyat parçalamaya. 10 dakikada 20
çeşit yalan uydurdum. Tabii özellikle de başbelası kaynanama (!)
sık sık veryansın ettim. Biraz da Timsah gözyaşı
döktüm.
Kadın milleti hep böyleydi
işte, kendi acınacak durumunu unutup benim halime üzülmüştü. "Ay
kıyamam sana!" diyerek yüzümü ellerinin arasına aldı,
ağzımı yüzümü öpmeye başladı. Saçlarımı
okşadı, "Üzülme aşkım, elbet bu günler de geçer..." diye
teselli etti beni. Bir süre öpüştük. Öpüşürken yine Seni
seviyorum'lar havada uçuşuyordu...
"Tüh yaa, bak fantazi
yapacağız diye güzelim gömleğini de parçaladım!" deyip,
elbise dolabını karıştırmaya başladım.
Dolaptan bir gömlek alıp, "Al aşkım, bunu giy bari, ben sonra
Elçin'e yeni bir gömlek alırım!" diyerek verdim. Gülşen
hanım temizlenip giyinmek için, elinde sutyen, külot, etek ve (yeni)
gömlekle banyoya girdi...
Ben giyinmiş bekliyordum.
Az sonra o da banyoda işini bitirip giyinik halde çıktı. Elini
yüzünü yıkamış, saçına başına çeki düzen
vermişti. Ona, "Hazırsan çıkalım aşkım!"
dediğimde, "Burayı böyle mi bırakıp gideceğiz?
Kadının yatak odasını resmen darma-dağın ettik!"
dedi.
Sikişmemiz için Elçin'in yatak odasını bize tahsis ettiğini söyleyemezdim. Onun için, "Sorun
değil aşkım. Bugün Elçin'in temizlik günü, birazdan temizlikçisi
gelir her yeri toparlar!" dedim. Buna rağmen Gülşen hanım
kullandığımız oyuncakları yıkayıp
kuruladı, çekmeceye koydu. Ortalığa biraz çeki düzen verdi.
Ve Villadan çıktık,
arabama bindik, otelin yolunu tuttuk. Bu sefer yol boyunca konuşan hep ben
oldum, Gülşen hanım tek kelime etmedi. Düşünceliydi. Otele 100
metre falan kala, "Beni burada indir lütfen, otele birlikte girmeyelim!" dedi.
"Olur mu öyle şey aşkım, birlikte gireceğiz!"
dediğimde, "Yok, sen beni indir! Neme lazım, kaynanan olacak Cadının
göreceği falan tutar, ondan sonra al başına belayı!" dedi.
Doğru söylüyordu, onun için üstelemedim. Gülşen hanımı
indirip otele doğru devam ettim.
Geciktiğim için
kaynanamın tatsızlık çıkaracağına kesin gözüyle
bakıyordum. Sabah tapu işlemlerinin en fazla 5 dakika süreceğini
söylediğim halde, saatlerdir piyasada yoktum...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|