Köyümüzün Amcıkları, İzmirin Amcıkları... (61) (Harun 22 Y., İzmir)
Otelin önünde
büyük bir Tur otobüsü durmuş, şöför valizleri indirip Turistlere
veriyordu. Otobüsün bagaj kapakları açık olduğundan otoparka
giriş engellenmişti. Mecburen beklemek zorundaydım. Bir
kadın eliyle (Arabanın camını indir) işareti yaparak
yanıma geldi. Camı indirdiğimde, "Merhaba, ben grubun
rehberiyim. Kusura bakmayın lütfen, iki dakika sürmez. Bizim şöför
Turizmde yeni, daha ilk turu bu..." dedi.
Gülümseyerek, "Sorun değil, Turistlere öncelik tanımamız
gerekir, sonuçta binlerce kilometre uzaktan memleketimizi görmeye
geliyorlar!" dediğimde, "Ayy çok teşekkür ederim,
keşke herkes sizin gibi anlayış gösterse!" diyerek sevinçle
yanımdan ayrıldı. Kadının öyle ahım
şahım bir güzelliği yoktu, boyu da kısa
sayılırdı, ama yine de sikilebilitesi vardı. Şöföre
birşeyler söyledikten sonra otele girdi. Girerken de gülümseyerek el
salladı bana. Tabii ben de aynısını yaptım...
Şöför son valizi de indirip otobüsü çekince, otoparka park ettim. Otele
girdiğimde, deminki Turist kafilesi resepsiyonun önünde
toplanmıştı. Rehber kadın da form dolduran Turistlere
Almanca birtakım açıklamalarda bulunuyordu. Atalay da
resepsiyondaydı, ama işi başından aşkın
olduğundan beni görmedi.
Direkt odaya çıktım. Kaynanam Şermin'le birlikte
yatağın üzerinde oturuyordu, "Nerdesin sen bu saate kadar?"
diyerek kalktı. Tapu dairesinin bilgisayarları çöktüğü için
saatlerce işlem yapılamadığını söylemeyi
düşünüyordum. "Nerede olacağım, Tapuyu alabilmek için
uğraşıyordum..." diye başlayınca, kaynanam
lafımı kesip, "Tapuda işlemler sabah erkenden bitmiş
ya! Yalan mı?" dedi. Kaynanam İdris'in damadından durumu
öğrenmiş olmalıydı.
"Yalan değil, işlemler erken bitti bitmesine de... Tapudan sonra
bankaya gittik... Ama memleketin ekonomik durumu malum, döviz
sıkıntısı yaşanıyor... bankada 250 bin Euro nakit
yokmuş... O miktar parayı birkaç gün öncesinden rezervasyon
yaptırmak gerekiyormuş... Civar kasaba ve ilçelerdeki şubelerin
hepsine tek tek uğradık... Biraz o şubeden, biraz bu
şubeden, biraz öbür şubeden çekerek anca tamamlayıp verebildim
Elçin hanımın parasını!" dedim.
Kaynanam yalanıma inanmıştı. Meseleyi hallettim diye
sevinirken, "Peki ya yanındaki o kadın kimdi?" diye sordu.
"Ne bileyim kim olduğunu... tanımıyorum... Tapuda
işimiz bitince yanımızdan ayrıldı... Elçin
hanımın başka bir müşterisiydi galiba. Hem sen nereden
biliyorsun bunları?" dedim. "Ben bilirim, benim her yerde gözüm
kulağım var! Şimdi söyle bakalım, telefonun niye
kapalı? 40 kere aradım, mesaj bıraktım! Telefonunu niye
açmıyorsun? Ne haltlar karıştırıyorsun sen?"
dedi.
Sinirlenmiş gibi yapıp, "Siktirtme belanı şimdi! Beni
sorguya mı çekiyorsun? Bir halt falan
karıştırdığım yok! Kocan olacak pezevenk yüzünden
kapattım telefonumu! Amına koduğumun herifi olur olmaz
zamanlarda arıyor, neler yaptığımızı soruyor!
Hergün 20 kere arayıp benden detaylı rapor istiyor. Bıktım
amına koyum, derdi ne bu herifin, ne istiyor?" dedim.
Kaynanam, "Ben biliyorum onun derdini!" diyerek çantasından
telefonunu aldı. Ramazan çavuşu aradı, "Ulan Hödük! Harun'u
arayıp ispiyonculuk yaptırdığından haberimin
olmayacağını mı sanıyordun?" diyerek açtı
ağzını, yumdu gözünü. "Nerden mi biliyorum?
Aradığında Harun'la sikişiyordum, Harun'un telefonunda
numaran çıkınca gördüm!" dedi...
Ramazan çavuşun adını söylemekle sanki kaynanamın Reset
düğmesine basmıştım ve fabrika ayarlarına geri
dönmüştü. O meşhur küfürleriyle Ramazan çavuşun
kalaylamadık ne anasını bıraktı, ne
bacısını...
Zincirleme hakaret ve küfürlerden sonra konu başka bir noktaya
gelmişti. Kaynanam, "Hoşt köpek, avucunu yala! Sana o paradan
zırnık koklatırsam bütün Türkiye siksin beni! Dinime
imanıma çok büyük yemin ediyorum bak, o parayı sana vereceğime
sokak köpeklerine bağışlarım! Harun'u da arama birdaha,
valla hapislerde çürütürüm seni, götlek herif!" deyip kapadı
telefonu.
Sonra da, "Ağzının payını verdim Hödüğün,
götü yiyorsa birdaha arasın seni bakalım!" diyerek telefonu
yatağın üstüne fırlattı. Doğrusu böyle bir
gelişmeyi hiç mi hiç beklemiyordum. İyi mi oldu, kötü mü oldu, onu da
bilmiyordum...
Kaynanam sakinleşince Şermin'i de aldık, benim Villaya bakmaya
gittik. Villayı gezip detaylıca inceledikten sonra kaynanam
Alexandra'yı ziyaret etmek istedi. Villalar yakın
sayılırdı. Ben ise köye gidip annemle babamı
göreceğimi söyleyerek arabamla uzaklaştım oradan. Tabii derdim
başkaydı...
Elçin'in Villasına gittim. Araba yoldan görünmesin diye yan tarafa
parkedip Villaya girdim. Asiye alt kattaydı. Beni görünce
şaşırmıştı. Ona, "İşin çok mu daha
aşkım?" diye sordum. "Bitti sayılır, az bir
işim kaldı..." dedi. Yukarının ve
aşağının temizliğini bitirmiş, sadece alt
katın banyosundaki aynayı silmesi gerekiyormuş...
Elinde temizlik beziyle banyoya girince ben de arkasından girdim.
Aynayı silerken, aynadan bana bakıp gülümsüyordu. Şalvarın
içinde bıngıl bıngıl oynayan götünü görünce, bugün artık
zor kalkar dediğim yarağım kazık gibi oldu. İşini
bitirmesini bekleyemedim, arkasına dayandım. Elimi öne attım ve
şalvarın üstünden amını okşamaya başladım.
Aynı zamanda da boynunu boğazını öpüyordum. Asiye,
"Terliyim..." deyince, "O halde duş alalım!"
dedim. "Elçin hanım gelirse ya?" dedi bu sefer. "Gelmez,
akşama kadar işi var!" deyip elindeki bezi
bıraktırdım.
Suyu ayarlayıp, Asiye'yi çırılçıplak soydum. Ben de çabucak
soyundum. Girdik duşa. Önce Asiye'yi şampuanla güzelce
yıkadım. Yıkarken de memelerini bol bol okşayıp
yoğurdum, amını götünü parmakladım. Götünü
şampuanlı parmaklamaktan inanılmaz zevk alıyordum. Sonra
kendim yıkandım. Özellikle de yarağımı ve
taşaklarımı güzelce şampuanlayıp duruladım. Suyu
kapattım. Kurulanıp çıktık duştan.
Asiye'yi banyonun ortasında omuzlarından bastırıp önümde
çömelttim. Daha öncesinden yarak yalamaya bayıldığını
söylemişti. Ama şimdi burun buruna geldiği yarağıma
bön bön bakıyordu sadece. Ne yapacağını bilmiyordu.
"Ağzına al aşkım!" deyince, bir eliyle bacağımdan
tutunarak, diğer eliyle yarağımın gövdesinden tutup
başını ağzına aldı. Ama başka birşey
yapmadı, yarağımın başını ağzında
Tıkaç gibi tutuyordu sadece. Asiye'nin Erotik Chat yapar gibi
konuşmalarının hepsi fos çıkmış, hayatında
hiç sakso çekmediği belli olmuştu.
"Em, yala, ağzına sokup sokup çıkar aşkım!"
dediğimde acemice yapmaya başladı. "Harika
yapıyorsun... Hah işte öyle... Devam et aşkım... Senin gibi
isterik bir kadın daha görmedim... Sen bu işi biliyorsun valla... 40
yıllık orospulardan daha iyi yapıyorsun!" diyerek motive
ediyordum...
5 dakika falan sonra elinden tutup ayağa kaldırdım, Asiye
çömelik halde fazla rahat değildi. Büyük bir havlu aldım, salona
geçtik. Havluyu üçlü koltuğun üzerine serip sırtüstü uzandım.
Tarif ettim, 69 olacak şekilde üstüme çıktı. Hayatında hiç
69 yapmadığı da belli olmuştu. "Rahat mısın
böyle aşkım?" diye sordum. "Hı hı,
rahatım!" deyince, "İyi, yarağımı yalamaya
devam et!" dedim.
Asiye yarağımı ağzına alınca ben de
amını yalamaya başladım. Verdiği tepkiye bakılırsa
amı ilk defa yalanıyordu. Amını yalarken, arada bir
acıtmayacak şekilde amının dudaklarını
dişliyor, vakumluyor, klitorisini emiyor, dilimi amının içine
sokup çıkarıyordum...
Tazecik bir amı vardı, diri ve tertemizdi. Yalamaktan müthiş
zevk alıyordum, tadı güzeldi, saatlerce yalayabilirdim
amını. Ama birkaç dakika sonra Asiye ağzında
yarağım olduğu halde inlemeye başlamıştı.
Çok geçmeden de yarağımı emmeyi bıraktı ve
amını ağzıma bastırarak Orgazm oldu...
Sakinleşince üzerimden indirdim. "Domal aşkım!" dedim.
İkiletmedi beni, hemen koltuğun üstünde dört ayak domaldı.
Domalmış haldeyken arkadan amı müthiş tahrik edici
görünüyordu. Götünün yanaklarını ayırdığımda ise
göt deliği hedef tahtası gibi belirdi. Bugün Asiye'ye bir ilk daha
yaşatacaktım. Amı hiç yalanmamışsa, götü de kesinlikle
yalanmamıştı.
Dilimi göt deliğine değdirdiğimde ürperdi ve arkaya bakarak ne
yaptığımı görmeye çalıştı. Heyecandan yine
alt dudağını kemiriyordu. Pancar gibi kızarmış
yüzünden göt deliğinin yalanmasından da zevk aldığı
okunuyordu...
Uzun bir süre yaladım, dilledim göt deliğini, inlettim zevkten. Sonra
dilimi aşağı kaydırıp tekrar amını yalamaya
başladım. İçimde amını yalamak için karşı
koyulmaz bir istek vardı. Asiye utangaç bir şekilde, "Sadece
yalayacak mısın?" dedi. Amını yalamam hoşuna
gitse de, artık sikilmek istiyordu Asiye.
"Çok acelecisin aşkım!" deyip doğruldum. Arkasına
yanaştım, pozisyonumu aldım. Yarağımın
başını tükürükle ıslatıp amının
dudakları arasına sürttüm biraz. Deliğine geçirince, Asiye'den,
"Ohhh!" diye uzun bir inleme çıktı. Asiye'nin amı alev
alev yanıyordu. Ayrıca çok dardı, yarağımı
sıkıca sarmıştı. İçinde bir süre hareketsiz
bekledim, zevkini çıkardım. Kıyaslamak gerekirse Gülşen
hanımın amı çuval gibi sayılırdı Asiye'nin
amı yanında...
Ufak gitgellerle başladım sikmeye. Sonra sert sikmeye
dönüştürdüm işi. Hızlı hızlı pompalıyordum.
Saatlerce siksem bıkmazdım, öylesine zevk alıyordum. Ama daha 10
dakika geçmeden Asiye kedi yavrusu gibi inleyerek kasıldı kaldı.
Orgazm oluyordu. Yarağımı amının içinde hareket
ettiremiyordum bile. Tüm vücudu gibi amının kasları da
gevşeyince döllerim aniden fışkırdı içine...
Yarağım küçülene kadar amının içinde durdum. Sonra
yarağımı çıkardım ve uzandık, sarıldık
birbirimize. Dinlenirken, "Harika bir amcığın var
aşkım, çok dar, bakire kız amcığı gibi, kocan hiç
sikmiyor mu seni?" dedim. Asiye, "Sikiyor da... siki normal
kalınlıkta değil." dedi. "Nasıl normal
kalınlıkta değil?" diye sordum. "Yani seninki gibi
değil... kocamınki çok ince." dedi. "Benimkinin normal
kalınlıkta olduğunu nerden biliyorsun peki?" dedim.
"Seninki aynı diğer erkeklerinki gibi." dedi.
Daha da meraklanmıştım, "Başka erkeklerle de mi
sikişiyorsun sen?" diye sordum. "Yok valla, tövbe, şu ana
kadar kocamdan başka kimseyle yapmadım!" dedi. "Ee,
diğer erkeklerin siklerini nerden biliyorsun ya?" diye sordum.
"Mihriban gösterdi." dedi. "Mihriban kim? Nasıl
gösterdi?" diye sordum.
"Mihriban komşum olur, aynı zamanda çok samimi
arkadaşız, aramızdan su sızmaz... kocası uzun yol
şöförü, Suriye'ye, Iran'a, Arabistan'a falan gidiyor... kocası yokken
de Mihriban sürekli erkeklerle görüntülü çet yapıyor... hani erkeklerin
siklerini gösterip 31 çektikleri çetlerden... çetleşmek için yeni birini
bulduğunda beni de çağırır, adamın sikini gösterir
bana..." dedi.
(Körle yatan şaşı kalkar!) atasözü nekadar isabetliydi. Demek ki
Asiye Erotik Chat yapar gibi konuşma tarzını Mihriban'dan
kapmıştı.
"Peki, Mihriban da soyunuyor mu Chat yaparken?" diye sordum.
"He, soyunuyor." dedi. "Sadece soyunuyor mu, başka
şeyler de yapıyor mu?" diye sordum. "He,
çetleştiği erkek ne isterse yapıyor." dedi.
"Mesela?" dediğimde, "Amını ovalıyor,
parmaklıyor... domalıyor... amına götüne salatalık
sokuyor... bunun gibi şeyler işte." dedi.
"Peki, Mihriban'a sen de eşlik ettin mi hiç? Sen de soyundun mu
onunla birlikte?" diye sordum. "Yok valla, tövbe, hiç
yapmadım... ben zaten kameraya görünmüyorum... ama bir keresinde
yanlışlıkla görünmüşüm, adam sordu yanındaki
kadın kim diye... Mihriban da arkadaş olduğumuzu söyleyince, adam
benim de soyunmamı ve sevişmemizi, birbirimizin amını
yalamamızı istedi... ama ben yapmadım valla!" dedi.
"Yapsaydın ya aşkım, niye yapmadın? Eminim Gülşen
hanımın amını Dildoyla sikerken aldığından
zevkten bile çok zevk alırdın!" dediğimde yüzü kızardı,
alt dudağını kemirmeye başladı,
heyecanlanmıştı yine. Asiye bu kıvamdayken devam ettim,
"Am yalamanın ve amını yalattırmanın zevki bir
başkadır! Ben senin amını yaladığımda zevk
almadın mı? Aldın! Ben de yalarken çok zevk aldım!"
dedim. Asiye, "Ama sen erkeksin... bunu bir kadının bir
kadınla yapması aynı şey değil..." dedi.
Ben, "İnan bana aşkım, bir erkekten çok daha güzel am
yalayan kadınlar tanıyorum! Bir kere am yalasan, bir kadına
amını yalatsan, eminim ki sürekli istersin!" dediğimde,
Asiye, "Valla bilemiyorum, büyük konuşmayım da, böyle
birşeyi hayatta yapamam herhalde..." dedi. Üzerine fazla gitmek istemediğimden konuyu kapadım.
Biraz öpüşüp elleştikten sonra, "Ama senin şu
arkadaşın Mihriban gerçekten çok ilginç bir
kadınmış!" dedim. Asiye heyecanla,
"Tanıştırayım mı sizi?" dedi.
"Tanıştır!" deyip dudağına bir öpücük
kondurdum. Böylelikle Mihriban da kafamdaki sikilecek hatunlar listesinde
yerini aldı.
Asiye'nin götünü de sikmeyi çok istiyordum, ama bunu başka bir güne
bırakmaya karar verdim. Toparlandık, giyindik. Asiye işini
bitirmek için Villada kaldı, ben köyümüzün yolunu tuttum...
[Harun]
Köyümüzün Amcıkları
Tüm Bölümleri
|